duran top, durmuş oturmuş, dursuz duraksız, durup dinlenmeden, durup durup, durup dururken, süreduran
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Hareketsiz durumda olmak
1. Motorlu su taşıtlarından biri de kanal rıhtımının tam bizim önümüze düşen bir noktasında demir atmış duruyordu.
1. Motorlu su taşıtlarından biri de kanal rıhtımının tam bizim önümüze düşen bir noktasında demir atmış duruyordu.
2. İşlemez olmak, çalışmamak
1. Bileğimdeki saat durmuş.
1. Bileğimdeki saat durmuş.
3. Bir yerde bir süre oyalanmak, eğlenmek, eğleşmek, tevakkuf etmek
1. Yolda nerede çeşme gördümse durdum, elimi yüzümü yıkadım, su içtim.
1. Yolda nerede çeşme gördümse durdum, elimi yüzümü yıkadım, su içtim.
4. Dinmek, kesilmek
1. Yağmur durdu.
1. Yağmur durdu.
5. Varlığını sürdürmek
1. Türklerin yüzlerce yıl önceki kitabeleri hâlâ duruyor.
1. Türklerin yüzlerce yıl önceki kitabeleri hâlâ duruyor.
6. Var olmak
1. Bu kadar dersim dururken sinemaya nasıl gideyim?
1. Bu kadar dersim dururken sinemaya nasıl gideyim?
7. Beklemek, dikilmek
1. Oturacak değil, ayakta duracak yer yok.
1. Oturacak değil, ayakta duracak yer yok.
8. Yaşamak
1. Anneannen duruyor mu?
1. Anneannen duruyor mu?
9. Birisinin malı olarak bulunmak veya o malla ilişkisi olmak
1. Yazlık eviniz hâlâ duruyor mu?
1. Yazlık eviniz hâlâ duruyor mu?
10. Kalmak
1. Artık çok durmamış, yanındaki hanımla birlikte balodan çıkmış.
1. Artık çok durmamış, yanındaki hanımla birlikte balodan çıkmış.
11. Bir yerde olmak veya bulunmak
1. Aspirin getirmeyeceğini adı gibi biliyordu çünkü çekmecesinde dokunulmamış bir kutu duruyordu.
1. Aspirin getirmeyeceğini adı gibi biliyordu çünkü çekmecesinde dokunulmamış bir kutu duruyordu.
12. Belli bir durumda, bir görevde bulunmak
1. Her gelişimde ben de maçları seyreder, kaleci dururdum.
1. Her gelişimde ben de maçları seyreder, kaleci dururdum.
13. Ara vermek
1. Sabahtan beri hiç durmadım.
1. Sabahtan beri hiç durmadım.
14. Bir konuyla çok ilgilenmek, üstüne düşmek
15. yardımcı fiil , yardımcı fiil , yardımcı fiil , yardımcı fiil , Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur: Çalışadurmak, bakadurmak, getiredurmak, yiyedurmak gibi