1. isim , isim , isim , isim , Bir ilacın bir defada veya bir günde alınması gereken miktarı, dozaj
1. Ruhsal gerilimlerimiz varsa düşük dozda Diazem falan alın, hiç değilse...
1. Ruhsal gerilimlerimiz varsa düşük dozda Diazem falan alın, hiç değilse...
2. kimya , kimya , kimya , kimya , Bir maddenin bir birleşiğe, bir karışıma giren veya girmesi gereken belli miktarı, düze, dozaj
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Genellikle bir davranış, bir konuşma vb.nde yeterli görülen ölçü, dozaj
1. Çok ölçülü konuşur ve onun etrafındaki lakırtıları muayyen bir dozu geçmezdi.
1. Çok ölçülü konuşur ve onun etrafındaki lakırtıları muayyen bir dozu geçmezdi.
Lisan : Fransızca dose