dövmek

fiil
İlgili Kelimeler:

topukdöven, biçerdöver

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Tokat, yumruk, tekme vurarak canını acıtmak

Örnek:

1. Harp Divanına vermeden önce şurada kemiklerini kırıncaya kadar bir dövsem!

1. Harp Divanına vermeden önce şurada kemiklerini kırıncaya kadar bir dövsem!

2. Çamaşır, halı vb.ni tokaç, sopa gibi şeylerle vurarak temizlemek

3. -de , -de , -de , -de , Bir şeyi toz durumuna getirmek için ezmek

Örnek:

1. Döveçte karabiber dövmek.

1. Döveçte karabiber dövmek.

4. Ezmek

5. Çırpmak

6. Ateşte ısıtılarak yumuşatılmış bir madeni, vurarak istenilen biçime getirmek

Örnek:

1. Demiri tavında dövmeli.

1. Demiri tavında dövmeli.

7. Topa tutmak

Örnek:

1. Gemi kaleyi dövdü.

1. Gemi kaleyi dövdü.

8. Çarpmak, sertçe dokunmak

Örnek:

1. Ayakları ile suyu dövüp ürküttüğü balığı gagası ile havalandıran beyaz pelikan.

1. Ayakları ile suyu dövüp ürküttüğü balığı gagası ile havalandıran beyaz pelikan.

9. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Davul vb. çalmak, vurmak