doruk


İlgili Kelimeler:

doruk çizgisi, doruk dal, doruk noktası, doruk toplantısı, dip doruk, din doruğu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dağ, ağaç vb. yüksek şeylerin tepesi, en yüksek yeri, zirve, şahika

Örnek:

1. Dağ doruğu gibi yüce, pembemsi bir kaya yükseldi iskelemizde.

1. Dağ doruğu gibi yüce, pembemsi bir kaya yükseldi iskelemizde.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , En üstün başarı düzeyi

Örnek:

1. Dorukta yalnız kalmak ve doruktan başlamak ne kadar da zormuş meğer.

1. Dorukta yalnız kalmak ve doruktan başlamak ne kadar da zormuş meğer.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Heyecan, sevinç, coşku vb. duygularda ulaşılan en üst nokta