donuk donuk
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Parlak olmayan, mat (II)
1. Donuk ışıkta birçok fokun mağaraya girdiğini görmüş.
1. Donuk ışıkta birçok fokun mağaraya girdiğini görmüş.
2. Canlılığı olmayan, fersiz (göz)
1. Bakarsınız donuk bakışlı, alık suratlı bir adam onların elinde bir dâhi çehresi alıvermiş.
1. Bakarsınız donuk bakışlı, alık suratlı bir adam onların elinde bir dâhi çehresi alıvermiş.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Canlılığı az olan, durgun, uyuşuk (kimse)
1. Donuk bir adam.
1. Donuk bir adam.