donuk donuk

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Canlılığı olmayarak

Örnek:

1. Zeki ve yuvarlak yüzlü bir çocuk, kendinden büyük kılıcına sarılmış, donuk donuk bakıyor.

1. Zeki ve yuvarlak yüzlü bir çocuk, kendinden büyük kılıcına sarılmış, donuk donuk bakıyor.

2. Rengini ve parlaklığını yitirmiş, mat bir biçimde

Örnek:

1. Pirinç kakmaları donuk donuk ışıldayan hamam kapısını iterek içeri girdi.

1. Pirinç kakmaları donuk donuk ışıldayan hamam kapısını iterek içeri girdi.