dönmek

fiil
İlgili Kelimeler:

fırdöndü, gündöndü, yanardöner, köşe dönücü

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kendi ekseni üzerinde veya başka bir şeyin dolayında hareket etmek

Örnek:

1. İçeride anahtarın acı bir gıcırtıyla döndüğünü duydum.

1. İçeride anahtarın acı bir gıcırtıyla döndüğünü duydum.

2. -e , -e , -den , -den , -e , -e , -den , -den , Geri gelmek, geri gitmek

Örnek:

1. Ertesi gün aynı yoldan Bodrum'a döndük.

1. Ertesi gün aynı yoldan Bodrum'a döndük.

3. -e , -e , -e , -e , Yönelmek

Örnek:

1. Babam birdenbire bana döndü.

1. Babam birdenbire bana döndü.

4. -i , -i , -i , -i , Sapmak

Örnek:

1. Gülümseyerek bir köşeyi döndü.

1. Gülümseyerek bir köşeyi döndü.

5. -e , -e , -e , -e , Bir şeyi andıracak duruma girmek, benzemek

Örnek:

1. Dikmen yolları, mabede adak için gidenlerin yollarına dönmüştü.

1. Dikmen yolları, mabede adak için gidenlerin yollarına dönmüştü.

6. Sınıfta kalmak

Örnek:

1. Çocuk çalışmazsa bu yıl döner.

1. Çocuk çalışmazsa bu yıl döner.

7. -e , -e , -e , -e , Durumdan duruma geçmek, değişmek, olduğundan daha değişik bir durum almak, benzemek

Örnek:

1. Erkekler tekaüt olunca çocuğa dönüyorlar.

1. Erkekler tekaüt olunca çocuğa dönüyorlar.

8. -de , -de , -de , -de , Belirli bir yerde dolaşmak

9. -de , -de , -de , -de , Kendini bir yandan bir yana çevirmek

Örnek:

1. Yatağında sabaha kadar dönüp durdu.

1. Yatağında sabaha kadar dönüp durdu.

10. Yönetilmek, düzene konulmak, çekip çevrilmek

11. -e , -e , -e , -e , Söz konusu etmek, hatırlamak

Örnek:

1. Biz yine onun gençliğine, lise öğretmeni olduğu zamana dönelim.

1. Biz yine onun gençliğine, lise öğretmeni olduğu zamana dönelim.

12. -e , -e , -e , -e , Bırakılan bir konu veya işe başlamak

13. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Hileyle, gizlice yapılmak

Örnek:

1. Burada bir şeyler oluyor, bir şeyler dönüyor ama anlayamıyorum.

1. Burada bir şeyler oluyor, bir şeyler dönüyor ama anlayamıyorum.

14. din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , İnanç, din veya düşüncesini değiştirmek

Örnek:

1. Annesinin İtalyan Yahudisiyken döndüğünü söylemişti.

1. Annesinin İtalyan Yahudisiyken döndüğünü söylemişti.