dondurmak

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Donmasını sağlamak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sabitlemek

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Hareketsiz hâle getirmek

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Soğutmak

Örnek:

1. Gönlümü dondurdu kimsesizliğim / Yetişir bu yalnız sürüklendiğim

1. Gönlümü dondurdu kimsesizliğim / Yetişir bu yalnız sürüklendiğim

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir işin gerektirdiği sorumluluk ve yetkileri geçici bir süre için kullanmamak üzere durdurmak

6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Beklemeye almak

Örnek:

1. Nicedir yaşam işlevlerini sınırlamış, kapasitesinin altına inivermiş, madde değişimini dondurmuştu.

1. Nicedir yaşam işlevlerini sınırlamış, kapasitesinin altına inivermiş, madde değişimini dondurmuştu.