donanmak

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Giyinip kuşanmak, süslenmek

2. -le , -le , -le , -le , Yayılıp kaplanmak

Örnek:

1. Baharda ağaçlar çiçeklerle donandı.

1. Baharda ağaçlar çiçeklerle donandı.

3. -le , -le , -le , -le , Işıklı duruma gelmek, ışıklarla bezenmek

Örnek:

1. Bu gördüğünüz yol, şenlik gecesi gibi ardı arası kesilmez sıra sıra otomobillerin fenerleriyle donanırdı.

1. Bu gördüğünüz yol, şenlik gecesi gibi ardı arası kesilmez sıra sıra otomobillerin fenerleriyle donanırdı.

4. Gerekli nesneler bir araya getirilip süslenmek, gösterişli duruma getirilmek

Örnek:

1. Kırk türlü kuru yemişle donanmış masanın ortasına dikilmiş bir ince, ufak mum vardı.

1. Kırk türlü kuru yemişle donanmış masanın ortasına dikilmiş bir ince, ufak mum vardı.