dolma biber, dolma kalem, dolma otu, ağızdan dolma, kulaktan dolma, yalancı dolma, zeytinyağlı dolma, bamya dolması, biber dolması, domates dolması, ekmek dolması, kabak dolması, salatalık dolması, uskumru dolması, yaprak dolması
1. isim , isim , isim , isim , Dolmak işi
1. Çok geçmeden odaya çevredeki komşular dolmaya başladı.
1. Çok geçmeden odaya çevredeki komşular dolmaya başladı.
2. Tavuk, kuzu gibi hayvanların veya biber, domates vb. sebzelerin içine pirinç ve başka şeyler doldurularak pişirilen yemek
1. Perihan nine evde kalacak, baklava açacak, dolma yapacaktı.
1. Perihan nine evde kalacak, baklava açacak, dolma yapacaktı.
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Doldurularak yapılan
1. Dolma arazi.
1. Dolma arazi.
4. argo , argo , argo , argo , Yalan, hile, dalavere
5. argo , argo , argo , argo , Üç sigara kâğıdına bolca sarılmış esrar
1. Oturalım şuraya da dolmamızı içelim, belki bir şeyler buluruz.
1. Oturalım şuraya da dolmamızı içelim, belki bir şeyler buluruz.