1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Bir cismi dik olarak durdurmak
1. Bir yere direk dikmek.
1. Bir yere direk dikmek.
2. Yetiştirmek için bir bitkiyi toprağa yerleştirmek
1. Boş toprağa bir koru dikseniz otuz yılda gölge verir.
1. Boş toprağa bir koru dikseniz otuz yılda gölge verir.
3. -i , -i , -i , -i , Bardak, kadeh, testi vb. kapların içindekini bir çırpıda, bir solukta içmek
1. Doldurmasıyla kadehini dikmesi, gözünü kırpmadan tek yudumda devirmesi bir oluyor.
1. Doldurmasıyla kadehini dikmesi, gözünü kırpmadan tek yudumda devirmesi bir oluyor.
4. Beklemek için birini bir şeyin başına getirmek
1. O günden sonra kapıya diktiği bir bekçiye iş çıkışları işçilerin üstlerini arattı.
1. O günden sonra kapıya diktiği bir bekçiye iş çıkışları işçilerin üstlerini arattı.
5. Top, taş vb.ni dikine havaya atmak
6. Yapı kurmak, inşa etmek
7. spor , spor , spor , spor , Top vb.ni oyun alanında belirli bir yere koymak
1. Oyuncu topu penaltı noktasına dikti.
1. Oyuncu topu penaltı noktasına dikti.