1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir kimseye veya bir şeye karşı belli tavır takınmak
1. Hiç gerekmezken dönüyor ve onu yeni görmüş gibi davranıyor.
1. Hiç gerekmezken dönüyor ve onu yeni görmüş gibi davranıyor.
2. -e , -e , -e , -e , Bir şeye el atmak, girişmek
1. Onu örnek alan hamallar da camgöbeği takımın diğer parçalarına davrandılar.
1. Onu örnek alan hamallar da camgöbeği takımın diğer parçalarına davrandılar.
3. -e , -e , -e , -e , Bir işi yapmaya hazır olmak, hazırlanmak
1. Kalbine bu üzüntü düşünce duramadı, ayağa kalkıp gitmeye davrandı.
1. Kalbine bu üzüntü düşünce duramadı, ayağa kalkıp gitmeye davrandı.