davranmak

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir kimseye veya bir şeye karşı belli tavır takınmak

Örnek:

1. Hiç gerekmezken dönüyor ve onu yeni görmüş gibi davranıyor.

1. Hiç gerekmezken dönüyor ve onu yeni görmüş gibi davranıyor.

2. -e , -e , -e , -e , Bir şeye el atmak, girişmek

Örnek:

1. Onu örnek alan hamallar da camgöbeği takımın diğer parçalarına davrandılar.

1. Onu örnek alan hamallar da camgöbeği takımın diğer parçalarına davrandılar.

3. -e , -e , -e , -e , Bir işi yapmaya hazır olmak, hazırlanmak

Örnek:

1. Kalbine bu üzüntü düşünce duramadı, ayağa kalkıp gitmeye davrandı.

1. Kalbine bu üzüntü düşünce duramadı, ayağa kalkıp gitmeye davrandı.