çakıntı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şimşek çakması, parlaması

Örnek:

1. Alanları düşüncenin çakıntılarıyla aydınlanan kent / Genişletti varoşlarını genç ordularıyla eylemin

1. Alanları düşüncenin çakıntılarıyla aydınlanan kent / Genişletti varoşlarını genç ordularıyla eylemin

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ani buluş, düşünce, beklenmeyen söz veya davranış

Örnek:

1. Sarhoşun bazı sevimli buluşları, delinin beklenmedik çakıntıları olabilir.

1. Sarhoşun bazı sevimli buluşları, delinin beklenmedik çakıntıları olabilir.