1. -e , -e , -e , -e , Çakma işine konu olmak
1. Çift kanatlı orta kapısını kapatan mücevher gibi süslü küçük mandal yerine bir çivi çakılmıştı.
1. Çift kanatlı orta kapısını kapatan mücevher gibi süslü küçük mandal yerine bir çivi çakılmıştı.
2. Hızla düşüp saplanmak
1. Uçak dağa çakıldı.
1. Uçak dağa çakıldı.
3. nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , Ortaya çıkmak, farkına varılmak, anlaşılmak