ayağına çabuk, eli çabuk, eline ayağına çabuk, eline çabuk
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hızlı, müstacel, yavaş karşıtı
1. Yüreği ağzında, atabildiği kadar çabuk adımlarla o tarafa seğirtti ve çocuğun ardından koridora girdi.
1. Yüreği ağzında, atabildiği kadar çabuk adımlarla o tarafa seğirtti ve çocuğun ardından koridora girdi.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Alışılandan veya gösterilenden daha kısa bir zamanda, tez, yavaş karşıtı
1. Kanı kanıma sıcak gelmeseydi bu kadar çabuk tanışır ve açılabilir miydik?
1. Kanı kanıma sıcak gelmeseydi bu kadar çabuk tanışır ve açılabilir miydik?
3. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , `Acele et, oyalanma` anlamlarında bir seslenme sözü
Lisan : Farsça çābuk