burmak

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyi iki ucundan tutup ekseni etrafında ters yönlere çevirerek bükmek

Örnek:

1. Bazı sıkı zamanlarda öyle olur ki sırtımdan çıkan gömleği elimde burup sıktığım zaman, tekneden çıkmış çamaşır gibi zırıl zırıl su akar.

1. Bazı sıkı zamanlarda öyle olur ki sırtımdan çıkan gömleği elimde burup sıktığım zaman, tekneden çıkmış çamaşır gibi zırıl zırıl su akar.

2. İğdiş etmek

3. Ağza kekre tat vermek

Örnek:

1. Bu ayva ağzımı burdu.

1. Bu ayva ağzımı burdu.

4. Mide, bağırsak sancımak

5. Acıtmak