anlayış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Anlama işi, telakki

Örnek:

1. Ama doğrusu Hugo'yu artık uzun uzun okuyamıyoruz, onun şiiri, şiir anlayışı bizden çok uzaklaştı.

1. Ama doğrusu Hugo'yu artık uzun uzun okuyamıyoruz, onun şiiri, şiir anlayışı bizden çok uzaklaştı.

2. Bir toplum veya topluluktaki bireylerde görüş ve inanış etmenlerinin etkisiyle beliren düşünme yolu, düşünüş biçimi, zihniyet, mantalite

Örnek:

1. Çağın tiyatro anlayışını yansıtan yazılar da yayımlanıyordu.

1. Çağın tiyatro anlayışını yansıtan yazılar da yayımlanıyordu.

3. Anlama yeteneği, feraset, izan, zekâ

4. Hoş görme, hâlden anlama

5. Benzerlerinden ayıran özellik, konsept