afet istasyonu, doğal afet, tabii afet
1. isim , isim , isim , isim , Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım
1. O yıl su baskınları bir afet gibiydi.
1. O yıl su baskınları bir afet gibiydi.
2. Kıran
3. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Çok kötü
1. Şöhret gibi servetin de afet olduğunu yeni anlıyordum.
1. Şöhret gibi servetin de afet olduğunu yeni anlıyordum.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın
1. Gül yüzlü bir afetti ki her busesi lale.
1. Gül yüzlü bir afetti ki her busesi lale.
5. tıp , tıp , tıp , tıp , Hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk
Lisan : Arapça āfet
Telaffuz : a:fet