adsız parmak, adsız sansız
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Adı olmayan, isimsiz
2. Tanınmayan, bilinmeyen, isimsiz
1. Babası silik, adsız bir berberken çocuk bütün akranlarını çekerek dükkânını canlandırdı.
1. Babası silik, adsız bir berberken çocuk bütün akranlarını çekerek dükkânını canlandırdı.
3. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Türklerde, ailesinden ayrıldığı için artık onun adını taşımak, onun adıyla anılmak hakkını yitirmiş olan, bir yararlık gösterdiğinde ancak ad kazanabilen delikanlı, isimsiz