acıtmak

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Acılık vermek

Örnek:

1. Karabiber yemeği acıttı.

1. Karabiber yemeği acıttı.

2. Ağrı, sızı duyulmasına sebep olmak

Örnek:

1. Bilmem neden, her iskarpin ayaklarımı acıtıyor.

1. Bilmem neden, her iskarpin ayaklarımı acıtıyor.