1. isim , isim , isim , isim , Yararı gözetilmeksizin rastgele yenilen şeyler
1. Havaların çok sıcak gitmesinden mi yoksa bu sıcaklarda abur cubur yediğim için mi, bilemem, dört gün önce birdenbire kıvrandırıcı bir ağrıyla yatağa düştüm.
1. Havaların çok sıcak gitmesinden mi yoksa bu sıcaklarda abur cubur yediğim için mi, bilemem, dört gün önce birdenbire kıvrandırıcı bir ağrıyla yatağa düştüm.
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İşe yaramayan, boş
1. Olumlu, verimli bir işe adayacağı zamanını, abur cubur işlere harcamak ağırlarına gider.
1. Olumlu, verimli bir işe adayacağı zamanını, abur cubur işlere harcamak ağırlarına gider.
3. zarf , zarf , zarf , zarf , Yararsız bir biçimde
1. Dün gelen adam abur cubur konuştu, gitti.
1. Dün gelen adam abur cubur konuştu, gitti.