92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Büyükbaş hayvanlarda görülen, bulaşıcı ve öldürücü bir hastalık
1. `aşırı ve ölçüsüz davrananlara karşı önleyici, sert tedbirler alınır` anlamında kullanılan bir söz
1. `kişi, kendisine benzeyen veya yarar sağlayacağı kimseden hoşlanır` anlamında kullanılan bir söz
1. `saldırgan kimse, kendisi gibi birine saldırmaktan çekinir` anlamında kullanılan bir söz
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çılgın, aşırı deli (kimse)
1. Ben bir deli divaneyim / Aklım da yâr olmaz bana
1. Ben bir deli divaneyim / Aklım da yâr olmaz bana
1. aşırı derecede sevmek
1. Bütün yaratıklar birbirlerine deli divane âşık oldular.
1. Bütün yaratıklar birbirlerine deli divane âşık oldular.
Ön Takı : (biri, birine)
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , İlerisini gerisini düşünmeden davranan, rastgele konuşan, patavatsız
1. Bazı deli dolu sözlerine, çocuk sözleri gibi sevinerek gülüşüyoruz.
1. Bazı deli dolu sözlerine, çocuk sözleri gibi sevinerek gülüşüyoruz.
2. Çok hareketli, aktif, enerjik
3. zarf , zarf , zarf , zarf , İlerisini gerisini düşünmeden, rastgele, patavatsız bir biçimde
1. çılgına çevirmek
1. Muhtarın maksadı bizi meraktan deli etmek.
1. Muhtarın maksadı bizi meraktan deli etmek.
2. sinirlendirmek
3. sağlıklı düşünemeyecek duruma getirmek
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Delişmen ve atak (kimse)
1. Ama tanıyanlar söylüyor, gençliğinde gerçekten deli fişek, gözünü daldan budaktan sakınmaz bir askermiş.
1. Ama tanıyanlar söylüyor, gençliğinde gerçekten deli fişek, gözünü daldan budaktan sakınmaz bir askermiş.
1. deliye yaraşır davranışta, delicesine
1. Bizimkinin kıza deli gibi âşık olduğu daha ilk bakışta anlaşılıyor.
1. Bizimkinin kıza deli gibi âşık olduğu daha ilk bakışta anlaşılıyor.
1. isim , isim , isim , isim , Tehlikeli ve saldırgan delilere giydirilen kolsuz gömlek
1. `deli, kendisiyle arkadaşlık edenin başına çeşit çeşit dert açar` anlamında kullanılan bir söz
1. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , birini çok sevmek
1. Deli oluyordu çocuklara, onlarsız edemiyordu.
1. Deli oluyordu çocuklara, onlarsız edemiyordu.
2. çok sinirlenmek
3. delirmek
1. densiz davranışlar, güç durumlar veya duyulan öfke karşısında düşülen çaresizliği anlatan bir söz
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Turpgillerden, bahçelere süs olarak dikilen bir bitki, kuduz otu (Alyssum)
1. isim , isim , isim , isim , Anlamsız, tutarsız, delice söylenmiş söz
1. Hakikatte bu sözlerin deli saçmasından farkı yoktu.
1. Hakikatte bu sözlerin deli saçmasından farkı yoktu.