Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
defediverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Defedivermek işi


defedivermek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çabucak defetmek


Telaffuz : de'fedivermek

defetme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Defetmek işi


defetmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kovmak

Örnek:

1. Eğer buraya karşı bir tecavüze kalkışırlarsa defedeceğim.

1. Eğer buraya karşı bir tecavüze kalkışırlarsa defedeceğim.

2. -i , -i , -i , -i , Savmak, savuşturmak

Örnek:

1. Tedhiş kasırgasını üzerlerinden defetmek için hiçbir gösterişi esirgemediler.

1. Tedhiş kasırgasını üzerlerinden defetmek için hiçbir gösterişi esirgemediler.


Lisan : Arapça defʿ + Türkçe etmek

Telaffuz : de'fetmek

defi
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Taraflardan birinin kendisine açılan davada borçtan kurtulmak için başvurduğu her türlü yol


Lisan : Arapça defʿ + Türkçe -i

defibela
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Başa gelen belayı savma


Lisan : Arapça defʿ + belā

Telaffuz : de'fibelâ:

defibela kabîlinden
Anlamı:

1. bir belayı savarcasına


defibratör
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yongaları liflerine ayrıştıran özel alet


Lisan : Fransızca défibrateur

defigam
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Üzüntüyü, sıkıntıyı atma


Lisan : Arapça defʿ + ġam

defigam etmek
Anlamı:

1. üzüntüyü, sıkıntıyı atmak

Örnek:

1. Rakı içmesi doğru bir hareket değildi amma sırf defigam etmek için olduktan sonra ehemmiyeti kalmazdı.

1. Rakı içmesi doğru bir hareket değildi amma sırf defigam etmek için olduktan sonra ehemmiyeti kalmazdı.


defihacet
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Küçük veya büyük abdest bozma


Lisan : Arapça defʿ + ḥācet

Telaffuz : de'fiha:cet

defihacet etmek
Anlamı:

1. küçük veya büyük abdest bozmak


defile
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Giyecekleri tanıtmak amacıyla mankenlerin yaptıkları gösteri, giyim gösterisi

Örnek:

1. Bir moda salonunda defileye bakıyormuşçasına baştan ayağa kadar süzdüğünü fark ettim.

1. Bir moda salonunda defileye bakıyormuşçasına baştan ayağa kadar süzdüğünü fark ettim.


Lisan : Fransızca défilé

defin

İlgili Kelimeler:

defin ruhsatı, defnedilmek, defnetmek, defnolunmak

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ölüyü gömme


Lisan : Arapça defn

defin ruhsatı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ölünün gömülmesi için belediye veya hükûmet doktorundan alınan izin


define
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Toprak altına gömülerek saklanmış para veya değerli şeyler, gömü


Lisan : Arapça defīne

Telaffuz : defi:ne

defineci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gömü bulmak umuduyla kazı yapan veya yaptıran kimse


definecilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Definecinin yaptığı iş


deflasyon
Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Para kısıtlaması


Lisan : Fransızca déflation

Telaffuz : l ince okunur

deflatör
Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Para kısıtlayıcı


Lisan : Fransızca déflateur

defleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deflemek işi


deflemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , -i , -i , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Defetmek


defleyiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Defleme işi


defne

İlgili Kelimeler:

defne yağı, defneyaprağı, defne yaprağı, Arabistan defnesi, yaban defnesi

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Defnegillerden, yaprakları güzel kokulu ve yaz kış yeşil olan bir ağaç, develik (Laurus nobilis)


Lisan : Rumca

Telaffuz : de'fne

defne yağı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Defnenin meyvesinden ve yapraklarından elde edilen, özellikle veteriner hekimlikte kullanılan, kokulu, acı lezzetli bir yağ türü