Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
Db
Anlamı:

1. kimya , kimya , kimya , kimya , Dubniyum elementinin simgesi


de
Anlamı:

1. Türk alfabesinin beşinci harfinin adı, okunuşu


deadline
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 süre sonu


Lisan : İngilizce deadline

dealer
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 satımcı


Lisan : İngilizce dealer

dealing
Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , 343 satım


Lisan : İngilizce dealing

debagat
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sepicilik


Lisan : Arapça debāġat

Telaffuz : deba:gat

debbağ
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sepici


Lisan : Arapça debbāġ

Telaffuz : debba:ğı

debbe
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kulplu ve ağzı kapaklı bakırdan su kabı, güğüm


debboy
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , askerlik , askerlik , isim , isim , eskimiş , eskimiş , askerlik , askerlik , Depo


Lisan : Fransızca dépôt

debdebe
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Görkem

Örnek:

1. Bir Tanzimat konağının şaşırtıcı debdebesi içinden bu küçük eve düşmüştü.

1. Bir Tanzimat konağının şaşırtıcı debdebesi içinden bu küçük eve düşmüştü.


Lisan : Arapça debdebe

debdebeli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Görkemli

Örnek:

1. Mustafa bu debdebeli hayata ilk defa giriyordu.

1. Mustafa bu debdebeli hayata ilk defa giriyordu.


debdebesiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Debdebesi olmayan


debelenebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Debelenebilmek işi


debelenebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Debelenme ihtimali veya imkânı bulunmak


debeleniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Debelenme işi

Örnek:

1. Artık kapanan taarruz devresinin bu son debelenişleri de böylece eriyip gitti.

1. Artık kapanan taarruz devresinin bu son debelenişleri de böylece eriyip gitti.


debelenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Debelenmek işi

Örnek:

1. Gözünden bir damla yaş dökmek için uzun uzun gözlerini sıkmaya, içini doldurmak için inleyip debelenmeye başladı.

1. Gözünden bir damla yaş dökmek için uzun uzun gözlerini sıkmaya, içini doldurmak için inleyip debelenmeye başladı.


debelenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir acının etkisiyle veya bir baskıdan kurtulmak için çırpınmak

Örnek:

1. Polisler bu arada kurtulmak için çırpınan ve debelenen Sadi'nin ceplerini arıyorlardı.

1. Polisler bu arada kurtulmak için çırpınan ve debelenen Sadi'nin ceplerini arıyorlardı.

2. Çırpınmak, tepinmek, kımıldanmak

Örnek:

1. Kedi yerde kasıla gevşeye debeleniyordu.

1. Kedi yerde kasıla gevşeye debeleniyordu.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Boşuna uğraşıp durmak

Örnek:

1. Şu anda, dünyanın en büyük korkusu içinde debeleniyordu.

1. Şu anda, dünyanın en büyük korkusu içinde debeleniyordu.


debi
Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Bir akarsuyun herhangi bir kesiminden saniyede geçen suyun hacmi, akım


Lisan : Fransızca débit

Telaffuz : de'bi

debil
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , tıp , tıp , sıfat , sıfat , tıp , tıp , Bedensel ve zihinsel bakımdan güçsüz


Lisan : Fransızca débile

debillik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle vücut yapısı ile ilgili aşırı ve sürekli güçsüzlük


debimetre
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Bir borudan akan gaz veya sıvının hacim ve kütle cinsinden debisini kontrol eden, düzenleyen ve ölçen araç


Lisan : Fransızca débitmètre

Telaffuz : debime'tre

debriyaj

İlgili Kelimeler:

debriyaj pedalı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Otomobillerde kavrama yöntemi ile kenetlenmiş iki mili birbirinden ayıran ve çekici mili hareket düzeninde tutarak çekilen milin durmasını ve bu işlem sonunda aracın hareketini sağlayan düzenek

2. Bu düzeneği işletmeye yarayan ayaklık

Örnek:

1. Motor çalıştıktan sonra debriyaja basarsınız.

1. Motor çalıştıktan sonra debriyaja basarsınız.


Lisan : Fransızca débrayagé

debriyaj pedalı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kavrama pedalı


deccal
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Yalancı, fesat, dedikoducu (kimse)


Lisan : Arapça deccāl

Deccal
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Dinî inanışlara göre kıyamete yakın bir zamanda ortaya çıkacak olan yalancı ve kötü yaradılışlı kimse


Özel: Evet

Lisan : Arapça deccāl