92406 kayıt bulundu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dayanıksız bir duruma gelmek
1. -e , -e , -e , -e , Dayanılma ihtimali veya imkânı bulunmak
1. Gençlerde bile zor dayanılabilen hamlık, hoppalık yaşlı adamlarda zoraki ve üzüntü gibi geliyor, can sıkıyor.
1. Gençlerde bile zor dayanılabilen hamlık, hoppalık yaşlı adamlarda zoraki ve üzüntü gibi geliyor, can sıkıyor.
1. -e , -e , -e , -e , Dayanma işi yapılmak
1. Atıf, o hayata dayanılamayacağını ukalaca anlattı.
1. Atıf, o hayata dayanılamayacağını ukalaca anlattı.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Karşı konulamaz veya karşı çıkılamaz (kimse veya şey), tahammülfersa
1. Genç adam dayanılmaz bir cazibeye tutulmuşçasına hemen hesabını ödedi.
1. Genç adam dayanılmaz bir cazibeye tutulmuşçasına hemen hesabını ödedi.
2. Tahammül edilemez, katlanılamaz
1. Tek özelliği, yüzünün dayanılmaz çirkinliğiydi.
1. Tek özelliği, yüzünün dayanılmaz çirkinliğiydi.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dayanılmaz bir duruma gelmek
dayanım ömrü, basılma dayanımı, burulma dayanımı
1. isim , isim , isim , isim , Bir varlığın dış etkilere karşı direnme özelliği, direnç
1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Dayanışma ihtimali veya imkânı bulunmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üyeleri arasında dayanışma bulunan (millet, topluluk, sınıf vb.), mütesanit
toplumsal dayanışma
1. isim , isim , isim , isim , Dayanışmak işi, tesanüt
1. Ara sıra yükselen çatlak sesler, sorulan aykırı sorular bu dayanışmayı bozacaktır.
1. Ara sıra yükselen çatlak sesler, sorulan aykırı sorular bu dayanışmayı bozacaktır.
2. toplum bilimi , toplum bilimi , toplum bilimi , toplum bilimi , Bir topluluğu oluşturanların duygu, düşünce ve ortak çıkarlarda birbirlerine karşılıklı bağlanması, tesanüt
1. sıfat , sıfat , toplum bilimi , toplum bilimi , sıfat , sıfat , toplum bilimi , toplum bilimi , Dayanışmacılıktan yana olan, solidarist
1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Bir topluluğun bütün bireyleri arasında bir dayanışma bulunmasını toplu durumda yaşamanın gereklerinden sayan ve bireycilikle ortaklaşacılık arasında yer alan öğreti, solidarizm
1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Bir topluluğu oluşturan kişiler bir şeyi gerçekleştirmek için duygu, düşünce ve çıkar birliği göstermek, birbirini kollamak, mütesanit olmak
dayanma gücü, dayanma ömrü
1. isim , isim , isim , isim , Dayanmak işi, metanet
1. Böyle birçok ekoller vahilikleri, sahtelikleri, çürük esaslara dayanmaları dolayısıyla kıymetten düşmüşlerdir.
1. Böyle birçok ekoller vahilikleri, sahtelikleri, çürük esaslara dayanmaları dolayısıyla kıymetten düşmüşlerdir.
1. isim , isim , isim , isim , Bir kimseye veya bir şeye katlanabilme sınırı, takat sınırı
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Bir malzemenin kopmasına, kırılmasına ve görevini yapamaz duruma gelmesine kadar göstermiş olduğu direnç, dayanım ömrü