abece

İlgili Kelimeler:

abece sırası

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Alfabe

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Başlangıç

Örnek:

1. Duygularının bilmecesini filan çözmüş değildir. O duyguların abecesinde takılıp kalmıştır.

1. Duygularının bilmecesini filan çözmüş değildir. O duyguların abecesinde takılıp kalmıştır.

Telaffuz : a:be:ce:

abece sırası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Alfabe sırası

abecesel

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Alfabetik

aberasyon

Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , Sapınç

Lisan : Fransızca aberration

abes

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gereksiz, yersiz, boş

Örnek:

1. Gönlümde sevgi bir tatlı hevesti / Sevgisiz yaşamak bence abesti

1. Gönlümde sevgi bir tatlı hevesti / Sevgisiz yaşamak bence abesti

2. Akla ve gerçeğe aykırı

3. zarf , zarf , zarf , zarf , Gereksiz bir biçimde

Lisan : Arapça ʿabes̱

abes bulmak

Anlamı:

1. gereksiz, saçma sapan olarak kabul etmek

Örnek:

1. Annem eniştemizin bu son sözlerini dinlemeyi artık abes bulurdu.

1. Annem eniştemizin bu son sözlerini dinlemeyi artık abes bulurdu.

abes kaçmak

Anlamı:

1. söz uygun düşmemek

abeslang

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dilbasar

Lisan : Fransızca abaisse langue

abesle iştigal etmek (veya uğraşmak)

Anlamı:

1. yersiz, yararsız işlerle vakit öldürmek

Örnek:

1. Yazarlarımızın çoğu, yalnızca kendi ürünlerinin ne amaçla üretildiğini sayıp dökerek bir anlamda abesle iştigal ediyorlar.

1. Yazarlarımızın çoğu, yalnızca kendi ürünlerinin ne amaçla üretildiğini sayıp dökerek bir anlamda abesle iştigal ediyorlar.

abeslik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abes olma durumu

Örnek:

1. Gerisini söylersem böyle insanlar oldukça, hayat sürmenin abesliğine, iğrençliğine hükmedeceğiniz gelir.

1. Gerisini söylersem böyle insanlar oldukça, hayat sürmenin abesliğine, iğrençliğine hükmedeceğiniz gelir.

Abhaz

İlgili Kelimeler:

Abhaz peyniri

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuzeybatı Kafkasya'da yaşayan bir halk, Abaza

2. Bu halka mensup olan kimse, Abaza

Özel: Evet

Abhaz peyniri

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abaza peyniri

Abhazca

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abhazlar tarafından kullanılan dil, Abazaca

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu dille yazılmış olan, Abazaca

Özel: Evet

abi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 ağabey

Telaffuz : a:bi

abide

Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Anıt

Örnek:

1. Bu hatlar, bu çiniler, bu nakışlar olmasa bu abideler de olmazdı.

1. Bu hatlar, bu çiniler, bu nakışlar olmasa bu abideler de olmazdı.

Lisan : Arapça ābide

Telaffuz : a:bide

abideleşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Anıtlaşma

abideleşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Anıtlaşmak

abideleştirilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Anıtlaştırılma

abideleştirilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Anıtlaştırılmak

abideleştirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Anıtlaştırma

abideleştirmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Anıtlaştırmak

abidemsi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Anıtsı

abidevi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Anıtsal

Lisan : Arapça ābidevī

Telaffuz : a:bidevi:

abidik gubidik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , zarf , zarf , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , zarf , zarf , halk ağzında , halk ağzında , Abuk sabuk

abıhayat

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Efsanelere göre içen kimseye ölümsüzlük sağladığına inanılan bir su, bengi su, dirim suyu

Lisan : Farsça āb + Arapça ḥayāt

Telaffuz : a:bıhaya:tı