abdalın dostluğu köy görününceye kadar

Anlamı:

1. `çıkarı dolayısıyla yakınlık gösteren kimse, işini yürütecek başkalarını bulduğunda sizinle ilgisini keser` anlamında kullanılan bir söz

abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır (veya yolda olur)

Anlamı:

1. `çıkarına düşkün kimselerin arkadaşlığı işi bitinceye kadardır` anlamında kullanılan bir söz

abdallık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abdal olma durumu

abdest

İlgili Kelimeler:

abdestbozan, abdesthane, büyük abdest, küçük abdest, boy abdesti

Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Müslümanların, belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh etme yoluyla yaptıkları arınma

Lisan : Farsça āb + dest

abdest almak

Anlamı:

1. Müslümanlar, belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh ederek temizlenmek

2. boy abdesti almak

abdest bozmak

Anlamı:

1. idrar veya dışkı yapmak

abdest tazelemek

Anlamı:

1. abdesti bozulmadığı hâlde yeniden abdest almak

abdestbozan

İlgili Kelimeler:

abdestbozan otu

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Şerit

Telaffuz : abde'stbozan

abdestbozan otu

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Gülgillerden, almaşık yapraklı, yeşilimsi veya kan kırmızı çiçekler açan, idrar söktürmede ve kan dindirmede kullanılan bir bitki (Poterium spinosum)

abdesthane

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tuvalet

Örnek:

1. Koridorda kimselerin bulunmamasına sevindim ve süratle abdesthaneye yürüdüm.

1. Koridorda kimselerin bulunmamasına sevindim ve süratle abdesthaneye yürüdüm.

Lisan : Farsça āb + dest + ḫāne

Telaffuz : abdestha:ne

abdesti bozulmak

Anlamı:

1. -de , -de , -de , -de , yeniden abdest alma gereği ortaya çıkmak

abdesti gelmek

Anlamı:

1. abdest bozmaya gereksinim duymak

abdesti kaçmak

Anlamı:

1. abdesti bozulmak

abdestinde, namazında olmak

Anlamı:

1. dindar olmak

abdestinden şüphesi olmamak

Anlamı:

1. yaptığı işte kusuru olmadığını kesin olarak bilmek

abdestini vermek

Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , birini azarlamak

abdestli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Abdest almış (kimse)

2. Abdesti bozulmamış olan (kimse)

3. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , İyi adam

4. zarf , zarf , zarf , zarf , Abdest alarak, abdest almış olarak

abdestlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abdest alınacak yer

2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Abdest alınırken giyilen ve kolsuz hırkaya benzeyen bir giyecek türü

abdestlilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abdestli olma durumu

abdestsiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Abdest almamış olan (kimse)

2. Abdesti bozulmuş olan (kimse)

3. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Kötü adam

4. zarf , zarf , zarf , zarf , Abdest almadan, abdest almaksızın

abdestsiz yere basmamak

Anlamı:

1. dinî kurallara titizlikle bağlı olmak

abdestsizlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abdestsiz olma durumu

abdiâciz

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kişinin alçak gönüllülük göstermek amacıyla kendisini tanımlamak için söylediği bir söz

Lisan : Arapça ʿabd + ʿāciz

Telaffuz : a'bdia:ciz

abdülleziz

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Akdeniz bölgesinde ve Afrika'da yetişen, çok yıllık, yumrulu ve otsu bir bitki (Cyperus esculentus)

2. Bu bitkinin yemiş olarak yenilen, tatlı ve yağlı ürünü

Lisan : Arapça ḥabb + leẕīẕ

Telaffuz : a'bdüllezi:zi

abe

Anlamı:

1. ünlem , ünlem , halk ağzında , halk ağzında , ünlem , ünlem , halk ağzında , halk ağzında , Seslenmek ve dikkati çekmek için özellikle Rumeli'de kullanılan bir söz