Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
çalgıcılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çalgıcının yaptığı iş


çalgıhane
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Müzik evi, çalgılı lokanta veya eğlence yeri

Örnek:

1. İşte o sırada çalgıhaneler, meyhaneler, kahvehaneler açıldı.

1. İşte o sırada çalgıhaneler, meyhaneler, kahvehaneler açıldı.


Lisan : Türkçe çalgı + Farsça ḫāne

Telaffuz : çalgıha:ne

çalgılı

İlgili Kelimeler:

çalgılı çağanaklı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde çalgı çalınan

Örnek:

1. Emniyet memurları Beyoğlu'nun çalgılı bahçelerinden yüz yirmi düşkün kız derleyip toplamış.

1. Emniyet memurları Beyoğlu'nun çalgılı bahçelerinden yüz yirmi düşkün kız derleyip toplamış.

2. Çalgı çalınarak yapılan

Örnek:

1. Çalgılı düğün.

1. Çalgılı düğün.


çalgılı çağanaklı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eğlenceli, şarkılı, çalgılı, gürültülü patırtılı, neşeli

Örnek:

1. Bunların çalgılı çağanaklı davetlere benzeyen bir tarafları yoktu.

1. Bunların çalgılı çağanaklı davetlere benzeyen bir tarafları yoktu.


çalgın
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Sıcak veya soğuktan gelişemeyerek cılız kalan ekin

2. Uzun zaman bakır kapta kalan tadı bozulmuş yemek, çalık

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kötürüm, inmeli, sakat


çalgısal
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sözsüz


çalgısız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çalgısı olmayan


çalı

İlgili Kelimeler:

çalı bülbülü, çalı çırpı, çalı dikeni, çalı fasulyesi, çalı horozu, çalı kakıcı, çalı kuşu, çalı süpürgesi, karaçalı, sarıçalı, süpürge çalısı, tespih çalısı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Böğürtlen, ahududu gibi küçük, dalları dibinden çatallanan ve sapları odunsu bitki

Örnek:

1. Tozlu geçidimde durmuş, iki çalı arasından başımı uzatıyor, pencereden bakıyorum.

1. Tozlu geçidimde durmuş, iki çalı arasından başımı uzatıyor, pencereden bakıyorum.


çalı bülbülü
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Serçegillerden, güzel öten, küçük bir kuş, ötleğen, bayır kuşu (Sylvia communis)


çalı çırpı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kolayca ateş yakmaya yarayan ince ve kuru ağaç dalı, kuru ot vb. şeyler

Örnek:

1. Ocağa yaklaştılar, çalı çırpı yığınını tutuşturdular.

1. Ocağa yaklaştılar, çalı çırpı yığınını tutuşturdular.


çalı dikeni
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Karaçalı


çalı fasulyesi
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bir tür kılıçlı fasulye


çalı gibi
Anlamı:

1. sık ve sert (saç, sakal)


çalı horozu
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Tavukgillerden, eti beğenilen bir yaban kuşu (Tetraourogallus)


çalı kakıcı
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Eşkıya bozuntusu


çalı kuşu
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Serçegillerden, başı koyu kırmızı, gövdesine doğru rengi açılan, çalılık yerleri seven ötücü bir kuş (Troglodytes)

Örnek:

1. Bir gün bu çocuk, insan değil çalı kuşu diye bağırmıştı.

1. Bir gün bu çocuk, insan değil çalı kuşu diye bağırmıştı.


çalı kuşugiller
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Çalı kuşu vb. türleri içine alan kuşlar familyası


çalı süpürgesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kurumuş bitki saplarından yapılan bir süpürge türü

Örnek:

1. Elinde bir çalı süpürgesi ile ortaya fırladı.

1. Elinde bir çalı süpürgesi ile ortaya fırladı.


çalık

İlgili Kelimeler:

çalık kavak, bakır çalığı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çarpık

Örnek:

1. Ağzı burnu çalık.

1. Ağzı burnu çalık.

2. Verev kesilmiş

Örnek:

1. Kumaşın bir yanı çalık.

1. Kumaşın bir yanı çalık.

3. Doğal olmaktan uzaklaşmış, kendi renginden olmayan

Örnek:

1. Aklı çalık. Rengi çalık.

1. Aklı çalık. Rengi çalık.

4. Adı defterden silinmiş

5. Yüzünde çıban veya yara yeri olan

6. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Yan yan giden

Örnek:

1. Çalık at.

1. Çalık at.

7. isim , isim , isim , isim , Çıban yeri

8. isim , isim , isim , isim , Koyunlarda çiçek hastalığı

9. isim , isim , isim , isim , Çalgın


çalık kavak
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Dalları sepetçilikte kullanılan bir tür kavak, sepetçi kavağı


çalılandırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çalılandırmak işi


çalılandırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çorak bir araziyi çalı ekimi yöntemi ile yeşertmek


çalılı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çalısı olan


çalılık

İlgili Kelimeler:

karaçalılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çalısı çok olan yer

Örnek:

1. Bir koyağa girip küçük bir çalılığa saklandılar.

1. Bir koyağa girip küçük bir çalılığa saklandılar.


çalım

İlgili Kelimeler:

alım çalım, kaşık çalımı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karşıdakini etkilemek amacıyla sergilenen abartılı davranış, kurum, caka, afra tafra, afur tafur, zambır

Örnek:

1. Sözlerini tartarak konuşuyorlarsa çalımlarından değil bu.

1. Sözlerini tartarak konuşuyorlarsa çalımlarından değil bu.

2. Kılıcın keskin yanı

3. Menzil, erim

Örnek:

1. Kurşun çalımı. Göz çalımı.

1. Kurşun çalımı. Göz çalımı.

4. Biraz benzeme, andırma

5. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Geminin su kesiminden aşağı bölümünün baş ve kıç bodoslamasına doğru darlaşması

6. spor , spor , spor , spor , Bir oyuncunun topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmesi