Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
Çalap
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , Tanrı

Örnek:

1. Suyun akar yalap yalap / Böyle emreylemiş Çalap

1. Suyun akar yalap yalap / Böyle emreylemiş Çalap


Özel: Evet

Telaffuz : çalabı

çalapaça
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Zorla yürüterek, sürükleye sürükleye


Telaffuz : çala'paça

çalar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ayırtı


çalar saat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ayarlanışına göre istenilen zamanda çalan saat

Örnek:

1. Bu sabah garip bir şey oldu. Çalar saatin yardımı olmadan uyandım.

1. Bu sabah garip bir şey oldu. Çalar saatin yardımı olmadan uyandım.


çalarma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çalarmak işi


çalarmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ekinler veya meyveler olmaya, olgunlaşmaya yüz tutmak


çalçene
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Durup dinlenmeden konuşan, çenesi düşük (kimse), geveze

Örnek:

1. Her zamanki gibi bilgiye aç, her zamanki gibi ağızları lafla, kafaları düşünceyle dolu çalçene yaratıklarız.

1. Her zamanki gibi bilgiye aç, her zamanki gibi ağızları lafla, kafaları düşünceyle dolu çalçene yaratıklarız.


Telaffuz : ça'lçene

çalçenelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çalçene olma durumu

Örnek:

1. Bu çalçeneliğin için evvela sen kendine acı, sonra ben sana acıyayım.

1. Bu çalçeneliğin için evvela sen kendine acı, sonra ben sana acıyayım.


çaldırabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çaldırabilmek işi


çaldırabilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Çaldırma ihtimali veya imkânı bulunmak


Çaldıran
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Van iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : ça'ldıran

çaldırılma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çaldırılmak işi


çaldırılmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çalma işi yaptırılmak

Örnek:

1. Halk müziği çaldırıldı.

1. Halk müziği çaldırıldı.

2. Hırsıza kaptırılmak


çaldırış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çaldırma işi


çaldırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çaldırmak işi


çaldırmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çalma işini yaptırmak

2. -i , -i , -i , -i , Hırsıza kaptırmak

Örnek:

1. Saatimi çaldırdım.

1. Saatimi çaldırdım.


çalgı

İlgili Kelimeler:

çalgı aleti, çalgı çağanak, çalgıhane, çalgı orağı, elektronik çalgılar, telli çalgılar, üflemeli çalgılar, vurmalı çalgılar, yaylı çalgılar

Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Müzik aleti, çalgı aleti, enstrüman

2. Çalgı çalma, müzik

Örnek:

1. Sokağın dibinde çalgı sesleri işiterek birkaç adım ilerledi.

1. Sokağın dibinde çalgı sesleri işiterek birkaç adım ilerledi.

3. Müzik topluluğu

Örnek:

1. Çalgı, yerine geçmiş oturmuştu.

1. Çalgı, yerine geçmiş oturmuştu.


çalgı aleti
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çalgı


çalgı çağanak
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Çalgılı, neşeli ve gürültülü bir biçimde, çengüçağanak

Örnek:

1. Çalgı çağanak bir hayli eğlendik.

1. Çalgı çağanak bir hayli eğlendik.


çalgı çalmak
Anlamı:

1. bir müzik aletini kullanmak

Örnek:

1. Şu evde ne zaman iki tel çalgı çalsak mahalleli söylemediğini bırakmıyor.

1. Şu evde ne zaman iki tel çalgı çalsak mahalleli söylemediğini bırakmıyor.


çalgı orağı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tırpan


çalgıç
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Mızrap

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Bahçe süpürgesi, çalkı


çalgıcı

İlgili Kelimeler:

çalgıcı böcek, çalgıcı otu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çalgı çalmayı kendine meslek edinmiş kimse

Örnek:

1. Gelin oyuna kalktığı zaman çalgıcılara bin lira verdi.

1. Gelin oyuna kalktığı zaman çalgıcılara bin lira verdi.


çalgıcı böcek
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Yaklaşık 5 milimetre boyunda, başı sert bir kabukla örtülü, kahverengi veya siyah, zararlı bir tür böcek


çalgıcı otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Turpgillerden, kurak yerlerde yetişen bir bitki cinsi (Sisymbrium)