92406 kayıt bulundu.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Cahilce
1. İnkılaptan, hürriyetten gayet cahilane bahseder.
1. İnkılaptan, hürriyetten gayet cahilane bahseder.
Lisan : Arapça cāhil + Farsça -āne
Telaffuz : ca:hila:ne, l ince okunur
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Cahile yakışır bir biçimde, cahilcesine, cahilane
Telaffuz : ca:hi'lce
1. `ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın deve hendekten atlatılamaz, cahile söz anlatmak bundan da zor bir şeydir` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Araplarda Müslümanlıktan önceki çağ
Telaffuz : ca:hiliye dönemi
1. isim , isim , isim , isim , Bilgisizlik
Lisan : Arapça cāhiliyyet
Telaffuz : ca:hiliyet
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Cahilleşme ihtimali bulunmak
1. isim , isim , isim , isim , Bilgisizlik
1. Vaktiyle köyün birinde cahilliği dillere destan bir adam yaşıyordu.
1. Vaktiyle köyün birinde cahilliği dillere destan bir adam yaşıyordu.
2. Gençlik, toyluk, deneyimsizlik
1. Cahillik devrimizin eşekliklerini saymazsak neye yaradı bu ömür?
1. Cahillik devrimizin eşekliklerini saymazsak neye yaradı bu ömür?
3. Gençlik, toyluk, deneyimsizlik yüzünden işlenen kusur
1. bilgisizliğini göstermek
2. gençlik, toyluk, deneyimsizlik yüzünden kusur işlemek
1. Birçoklarının tazyikinden kurtulmak için o da cahillik ederek böyle bir işe girişmek zorunda kalmıştı.
1. Birçoklarının tazyikinden kurtulmak için o da cahillik ederek böyle bir işe girişmek zorunda kalmıştı.
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Din, yasa, töre vb. bakımdan işlenmesinde, yapılmasında sakınca olmayan, yapılıp işlenmesine izin verilen
2. Uygun, yerinde sayılan, yakışık alan
1. Akşama kalıp iskelenin üstü binbir ayakken gitmek caiz değildi.
1. Akşama kalıp iskelenin üstü binbir ayakken gitmek caiz değildi.
Lisan : Arapça cāʾiz
Telaffuz : ca:iz
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , edebiyat , edebiyat , isim , isim , eskimiş , eskimiş , edebiyat , edebiyat , Şairlerin kasidelerle övdükleri büyükler tarafından kendilerine verilen bahşiş
1. Belki bu ihsan veya caizelerin miktarlarında bazı tadilat yapıldığı kabul edilebilir.
1. Belki bu ihsan veya caizelerin miktarlarında bazı tadilat yapıldığı kabul edilebilir.
2. Yazıda bir sözün olduğu gibi tekrarlandığını göstermek için alt hizasına konulan tırnak biçimindeki noktalama işareti
3. Yol yiyeceği, azık
Lisan : Arapça cāʾize
Telaffuz : ca:ize
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Yırtık, yarık
Lisan : Farsça çāk
Telaffuz : ça:k, k ince okunur
1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Gösteriş, çalım, kabadayılık, fiyaka
1. Onların dördünde de bir kral havası, bir padişah cakası vardır.
1. Onların dördünde de bir kral havası, bir padişah cakası vardır.
Lisan : İtalyanca giacca
1. gösteriş yapmak, çalım satmak
1. Askerliğin palavra ile olmadığını anladı ama hâlâ caka satıyor.
1. Askerliğin palavra ile olmadığını anladı ama hâlâ caka satıyor.
1. gösterişli davranmak, fiyakalı durumda olmak
1. Baktım ki caka yapıyor, vesikayı el âleme göstere göstere eviriyor, çeviriyor.
1. Baktım ki caka yapıyor, vesikayı el âleme göstere göstere eviriyor, çeviriyor.
1. -i , -i , -i , -i , Çakma ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Çakmaya gücü yetmek
3. Çakma becerisi bulunmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Caka yapmayı seven
1. Onlara göre ben sözde züppenin, cakacının biriyim.
1. Onlara göre ben sözde züppenin, cakacının biriyim.
çakal armudu, çakalboğan, çakal eriği, çakal yağmuru
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Etoburlardan, sürü hâlinde yaşayan, kurttan küçük bir yaban hayvanı (Canis aureus)
1. Korkunç geceler, çakalların ulumaları, köpeklerin haykırışları bu ruhu da karartan gecelerde sinirleri büsbütün gevşetiyor.
1. Korkunç geceler, çakalların ulumaları, köpeklerin haykırışları bu ruhu da karartan gecelerde sinirleri büsbütün gevşetiyor.
2. argo , argo , argo , argo , Kurnaz, yalancı, düzenci, aşağılık kimse
3. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Titiz, huysuz
4. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Görgüsüz
Lisan : Farsça şaġāl