92406 kayıt bulundu.
ayağına çabuk, eli çabuk, eline ayağına çabuk, eline çabuk
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hızlı, müstacel, yavaş karşıtı
1. Yüreği ağzında, atabildiği kadar çabuk adımlarla o tarafa seğirtti ve çocuğun ardından koridora girdi.
1. Yüreği ağzında, atabildiği kadar çabuk adımlarla o tarafa seğirtti ve çocuğun ardından koridora girdi.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Alışılandan veya gösterilenden daha kısa bir zamanda, tez, yavaş karşıtı
1. Kanı kanıma sıcak gelmeseydi bu kadar çabuk tanışır ve açılabilir miydik?
1. Kanı kanıma sıcak gelmeseydi bu kadar çabuk tanışır ve açılabilir miydik?
3. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , `Acele et, oyalanma` anlamlarında bir seslenme sözü
Lisan : Farsça çābuk
1. çabuk davranmak, oyalanmamak
1. Çağırınız kuzum, rica ederim çağırınız hem biraz çabuk olunuz.
1. Çağırınız kuzum, rica ederim çağırınız hem biraz çabuk olunuz.
1. olağan sayılmayacak kadar kısa bir zamanda olan bir gelişmenin sürekli olamayacağını anlatan bir söz
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Çabucak
1. Devlet kapısına gelmiş bir işin olacağı yahut olmayacağı bir oda içinde çabukça anlaşılıyor.
1. Devlet kapısına gelmiş bir işin olacağı yahut olmayacağı bir oda içinde çabukça anlaşılıyor.
Telaffuz : çabu'kça
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabuklaşma ihtimali veya imkânı bulunmak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabukluk kazanmak, hızlanmak, aceleleşmek
1. -i , -i , -i , -i , Çabuklaştırma ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Çabuklaştırma becerisi bulunmak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabuklaştırılma ihtimali veya imkânı bulunmak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabuklaşma işi yaptırılmak
1. -i , -i , -i , -i , Bir işin yapılmasını hızlandırmak, aceleleştirmek, tesri etmek
1. Şimdi hükmü yerine getirmeyi çabuklaştıralım.
1. Şimdi hükmü yerine getirmeyi çabuklaştıralım.
el çabukluğu
1. isim , isim , isim , isim , Çabuk olma durumu, hız, sürat
1. Her şey umulmaz bir çabuklukla yoluna girdi.
1. Her şey umulmaz bir çabuklukla yoluna girdi.
çaça balığı
1. isim , isim , isim , isim , Ticaret gemilerinde eski ve usta gemici
2. argo , argo , argo , argo , Genelev işleten kadın, abla, mama (II)
Lisan : Rumca
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Hamsigillerden küçük bir balık (Clupea sprattus)
1. isim , isim , isim , isim , Meksika'dan yayılmış, hareketli, modern bir dans
Lisan : İspanyolca cha cha cha
Telaffuz : ça'ça'ça
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Geveze
1. Bir kaynanam var, çaçaron ama artık işi bitmiş.
1. Bir kaynanam var, çaçaron ama artık işi bitmiş.
Lisan : İtalyanca chiacchierone
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çaçarona yakışır (davranış)
2. zarf , zarf , zarf , zarf , (çaçaro'nca) Çaçarona yakışır bir biçimde
1. isim , isim , isim , isim , Çaçaron olma durumu
2. Çaçaronca davranış
1. Onun çaçaronluğu çekilmez.
1. Onun çaçaronluğu çekilmez.
1. isim , isim , isim , isim , Yoğurt, ayran içine hıyar veya marul doğranarak yapılan, çoğu kez sarımsaklı, iştah açıcı yiyecek