abasız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aba giymemiş olan

Örnek:

1. İçim muradına ermiş / Abasız, postsuz bir derviş

1. İçim muradına ermiş / Abasız, postsuz bir derviş

abasızlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abasız olma durumu

abaşo

Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Gemiyi baştan veya kıçtan halatla karaya bağlama

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Altta, aşağıda bulunan, alttaki

Lisan : Rumca

Telaffuz : aba'şo

abat

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Bayındır

2. Şen, rahat

Lisan : Farsça ābād

Telaffuz : a:ba:t

abat etmek (veya eylemek)

Anlamı:

1. bayındır duruma getirmek

2. zenginleştirmek

3. rahata kavuşturmak, gönendirmek

abat olmak

Anlamı:

1. rahata kavuşmak, gönenmek

Örnek:

1. Biz de yeni Ankara'yla birlikte abat oluyor, büyüyorduk.

1. Biz de yeni Ankara'yla birlikte abat oluyor, büyüyorduk.

2. mutlu olmak

abayı sermek

Anlamı:

1. istenilmediği hâlde teklifsizce yerleşmek

2. uzun süre yerleşip kalmak

Ön Takı : (bir yere)

abayı yakmak

Anlamı:

1. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , birine aşırı bir biçimde gönül vermek, tutulmak, âşık olmak

Örnek:

1. Sen mi verdin ona gönül yoksa o mu yaktı sana daha önce abayı?

1. Sen mi verdin ona gönül yoksa o mu yaktı sana daha önce abayı?

Abaza

İlgili Kelimeler:

Abaza peyniri

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abhaz

Özel: Evet

Abaza peyniri

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İnek sütünden yapılan ve yassı biçimde dilimlenen bir kaşar peyniri türü

Abazaca

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abhazca

Özel: Evet

abazan

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uzun süre cinsel ilişkide bulunmayan (erkek)

2. argo , argo , argo , argo , Karnı aç olan (kimse)

abazan kalmak

Anlamı:

1. uzun süre cinsel ilişkide bulunmamak

2. aç kalmak

abazanlaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abazanlaşmak durumu

abazanlaşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , Cinsel ilişkiden uzun süre uzak kalmış olmak

abazanlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abazan olma durumu

Abbas

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , `Yola çıkacak veya ölümü yaklaşan kimse` anlamlarındaki Abbas yolcu deyiminde geçen bir söz

Özel: Evet

Lisan : Arapça ʿabbās

abdal

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Gezgin derviş

Örnek:

1. Varıp yaslanayım Hacı Bektaş'a / Abdalın olayım çullar içinde

1. Varıp yaslanayım Hacı Bektaş'a / Abdalın olayım çullar içinde

2. Dilenci kılıklı, üstü başı perişan kimse

Lisan : Arapça abdāl

Abdal

Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Safeviler devrinde İran'da yaşayan Türk oymaklarından biri

2. Anadolu'da yaşayan oymaklardan bazısı

Örnek:

1. Geygel Abdalları.

1. Geygel Abdalları.

3. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Tasavvufta manevi üst bir rütbe

Özel: Evet

Lisan : Arapça abdāl

abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır

Anlamı:

1. `görmemiş kimse rastlantı sonucunda layık olmadığı bir duruma kavuştuğunda, bu durum kendisinin gerçekten hakkıymış gibi aptalca böbürlenir` anlamında kullanılan bir söz

abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz

Anlamı:

1. `bir kimse sevdiği işi sürekli olarak yapmaktan bıkmaz` anlamında kullanılan bir söz

abdal tekkede, hacı Mekke'de bulunur

Anlamı:

1. `herkes kendisine yakışan ve uğraştığı işle ilgili olan yerdedir` anlamında kullanılan bir söz

abdala "kar yağıyor" demişler, "titremeye hazırım" demiş

Anlamı:

1. `varlıklılar için sıkıntı olabilecek bir durum, yoksullar için söz konusu bile olmaz` anlamında kullanılan bir söz

abdala malum olur

Anlamı:

1. şaka yollu , şaka yollu , şaka yollu , şaka yollu , bir şeyin olacağını önceden sezen kimseler için söylenen bir söz

abdalımsı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Abdalı andıran, abdala benzer, abdal gibi

Örnek:

1. Biraz abdalımsıyım. Herkesin beni sevdiğine öyle inanmışım ki.

1. Biraz abdalımsıyım. Herkesin beni sevdiğine öyle inanmışım ki.