Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
ağaçlandırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir yeri ağaçlı duruma getirmek


ağaçlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağaçlanmak işi


ağaçlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ağaçlı duruma gelmek


ağaçlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağaçlaşmak durumu

2. fizik , fizik , fizik , fizik , Bitki şekilleri gösteren ve akiklerde olduğu gibi maden filizlerinin gerek yüzeyinde gerek içlerinde rastlanan doğal desen


ağaçlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ağaç durumuna gelmek


ağaçlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ağacı olan

Örnek:

1. İki yanı ağaçlı yol ta dış kapıya kadar uzayıp gidiyordu.

1. İki yanı ağaçlı yol ta dış kapıya kadar uzayıp gidiyordu.


ağaçlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağacı bol olan yer

Örnek:

1. Yine beni unuttu, ağaçlıklar arasına yürüdü.

1. Yine beni unuttu, ağaçlıklar arasına yürüdü.


ağaçlıklı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ağacı bol olan (yer)

Örnek:

1. Burası şehrin en iyi semtlerinden birinde ve ağaçlıklı, sakin bir sokakta idi.

1. Burası şehrin en iyi semtlerinden birinde ve ağaçlıklı, sakin bir sokakta idi.


ağaçlılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağaçlı olma durumu


Ağaçören
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aksaray iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : ağa'çören

ağaçsı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ağacı andıran, ağaca benzeyen, ağaç gibi, ağacımsı


ağaçsıl
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ağaçla ilgili olan

2. Ağaç türünden olan


ağaçsız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ağacı olmayan


ağaçsızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağaçsız olma durumu


ağaçtan maşa olmaz
Anlamı:

1. `yeteneksiz, beceriksiz kimse önemli işlerde kullanılamaz` anlamında kullanılan bir söz


agâh
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Bilen, bilgili

2. Haberli


Lisan : Farsça āgāh

Telaffuz : a:gâh

agâh olmak
Anlamı:

1. bilgilenmek

Örnek:

1. Böylece bu küçük ev bütün dünya haberlerine agâh olarak âdeta kâinatın hayatına iştirak eder gibi olmuş.

1. Böylece bu küçük ev bütün dünya haberlerine agâh olarak âdeta kâinatın hayatına iştirak eder gibi olmuş.


agâhlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Agâh olma durumu


ağalanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağalanmak durumu


ağalanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ağa tavrı takınarak çalım yapmak


ağalık

İlgili Kelimeler:

hacıağalık, hıyarağalık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağa olma durumu

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Cömertlik

Örnek:

1. Ağalığını ve eşraflığını hiç unutmamıştı.

1. Ağalığını ve eşraflığını hiç unutmamıştı.


agami
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Borazan kuşu


Lisan : Rumca

ağanın alnı terlemezse ırgadın burnu kanamaz
Anlamı:

1. `işveren işçisi ile birlikte çalışmazsa işçi işe var gücüyle sarılmaz` anlamında kullanılan bir söz


ağanın eli tutulmaz
Anlamı:

1. zengin olarak düşünülen kişiden anılmaya değer bir bağış beklenildiğini belirten bir söz


ağanın gözü ata tımardır
Anlamı:

1. `iş sahipleri denetimlerini sürekli yaparlarsa işler yolunda gider` anlamında kullanılan bir söz