aforoz etmek

Anlamı:

1. Hristiyanlıkta kilise tarafından cemaatten kovmak

Örnek:

1. Aforoz edilmiş, kiliseden kovulmuş.

1. Aforoz edilmiş, kiliseden kovulmuş.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , darılıp biriyle konuşmamak, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırmak, toplum dışılamak

Örnek:

1. Siz kendi milletiniz için bunun yarısını söyleyin, milletin çoğunluğu sizi hemen aforoz eder.

1. Siz kendi milletiniz için bunun yarısını söyleyin, milletin çoğunluğu sizi hemen aforoz eder.

aforozlama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aforozlamak işi

aforozlamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Aforoz etmek, kovmak

aforozlanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aforozlanmak işi

aforozlanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Aforozlama işi yapılmak

aforozlu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aforoz edilmiş, kovulmuş, uzaklaştırılmış

Örnek:

1. Demek kahraman tabiatlılar aforozluydular.

1. Demek kahraman tabiatlılar aforozluydular.

afra tafra

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çalım

Örnek:

1. Afrasından tafrasından geçilmiyor.

1. Afrasından tafrasından geçilmiyor.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Çalımlı bir biçimde

Örnek:

1. Dördüncü hafta sonunda, afra tafra bir geliş geldi ki tanıyamadık.

1. Dördüncü hafta sonunda, afra tafra bir geliş geldi ki tanıyamadık.

afra tafra yapmak

Anlamı:

1. kendini üstün göstermek, böbürlenmek

Örnek:

1. Korktu o gece mezarlığa gitmeye, şimdi de ben mezarlık bekçisiyim diye afra tafra yapıyor.

1. Korktu o gece mezarlığa gitmeye, şimdi de ben mezarlık bekçisiyim diye afra tafra yapıyor.

afralı tafralı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çalımlı

Afrika

İlgili Kelimeler:

Afrika çekirgesi, Afrika domuzu, Afrika menekşesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dünya üzerinde yer alan kıtalardan biri

Özel: Evet

Afrika çekirgesi

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Değişik boyda ve renkte olan, genellikle kuzey Afrika'da ekilmemiş arazilerde rastlanan zararsız bir çekirge (Locusta migratona)

Afrika domuzu

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Çift parmaklılardan, kalın derili, Afrika'da yaşayan ve yaban domuzuna benzeyen bir hayvan (Phacochoerus aethiopicus)

Afrika menekşesi

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , İki çeneklilerden, tüylü yapraklı, mor, pembe, beyaz renkli çiçekleri olan, evlerde saksıda yetiştirilen, çok yıllık bir süs bitkisi (Saintpaulia ionantha)

Afrikalı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Afrika kökenli olan veya Afrika'da yaşayan kimse

Özel: Evet

Afrikalılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Afrikalı olma durumu

Özel: Evet

afrodizyak

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cinsel duyguları veya isteği uyaran veya artıran madde

Lisan : Fransızca aphrodisiaque

Afşar

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri, Avşar

Özel: Evet

Afşin

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kahramanmaraş iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : a'fşin

afsun

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Büyü

Lisan : Farsça efsūn

afsuncu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Büyücü

afsunculuk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Büyücülük

afsunlama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Büyüleme

afsunlamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Büyülemek

afsunlanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Büyülenme

afsunlanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Büyülenmek