Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
affedilebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bağışlanabilme


affedilebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bağışlanabilmek


affediliş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bağışlanış


affedilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bağışlanma


affedilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bağışlanmak


Lisan : Arapça ʿafv + Türkçe edilmek

Telaffuz : a'ffedilmek

affediş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bağışlayış


affetme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bağışlama

Örnek:

1. Aranızdaki münasebet ne olursa olsun affetmeye hazırım.

1. Aranızdaki münasebet ne olursa olsun affetmeye hazırım.


affetmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bağışlamak

Örnek:

1. Açgözlülüğü içeride de dışarıda da affetmeyen gözü tok insanlarız.

1. Açgözlülüğü içeride de dışarıda da affetmeyen gözü tok insanlarız.

2. Hoşgörü ile karşılamak, mazur görmek

Örnek:

1. Beni affedin, gelemeyeceğim.

1. Beni affedin, gelemeyeceğim.

3. Birinin sorumluluğundaki bir görevden veya işten çıkmasına izin vermek

Örnek:

1. Beni bu çalışmadan bir defalık affedin lütfen.

1. Beni bu çalışmadan bir defalık affedin lütfen.


Lisan : Arapça ʿafv + Türkçe etmek

Telaffuz : a'ffetmek

affetmişsin
Anlamı:

1. `hiç de öyle değil, yanılıyorsun` anlamında kullanılan bir söz

Örnek:

1. Yakın tarihe ait tefrikaların ezelî okuyucusu Başefendi, affetmişsin sen onu, dedi.

1. Yakın tarihe ait tefrikaların ezelî okuyucusu Başefendi, affetmişsin sen onu, dedi.


affettirebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Affettirebilmek işi


affettirebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bağışlanmayı sağlama ihtimali bulunmak


affettiriş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bağışlatış


affettirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Affettirmek işi

Örnek:

1. Selim Bey birçok vesilelerle evvelki hiddet ve şiddetini affettirmeye, sebebini başka başka şeylerle tevile çalıştı, gönlümü aldı.

1. Selim Bey birçok vesilelerle evvelki hiddet ve şiddetini affettirmeye, sebebini başka başka şeylerle tevile çalıştı, gönlümü aldı.


affettirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bağışlanmasını sağlamak


Lisan : Arapça ʿafv + Türkçe ettirmek

Telaffuz : a'ffettirmek

affettuoso
Anlamı:

1. zarf , zarf , müzik , müzik , zarf , zarf , müzik , müzik , Bir parça yumuşak ve duygulu bir biçimde çalınarak


Lisan : İtalyanca affettuoso

Telaffuz : affettuo'so

affeyleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Affeylemek işi


affeylemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Affetmek


Lisan : Arapça ʿafv + Türkçe eylemek

Telaffuz : a'ffeylemek

affını dilemek (veya istemek)
Anlamı:

1. bir iş veya görevi yerine getiremeyeceğini nezaketle bildirmek


affınıza sığınarak
Anlamı:

1. `hoşgörünüze güvenerek` anlamında kullanılan bir nezaket sözü

Örnek:

1. Affınıza sığınarak malumatınızı da madamdan aldım.

1. Affınıza sığınarak malumatınızı da madamdan aldım.


affolma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bağışlanma


affolmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bağışlanmak

Örnek:

1. Sanıyordum ki şu anda ne kadar çok ihtimam gösterirsem geçmiş yıllara ait ilgisizliğim, o denli affolacak.

1. Sanıyordum ki şu anda ne kadar çok ihtimam gösterirsem geçmiş yıllara ait ilgisizliğim, o denli affolacak.


Lisan : Arapça ʿafv + Türkçe olmak

affolunabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Affolunabilmek işi


affolunabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bağışlanma ihtimali bulunmak


affolunma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Affolunmak işi


affolunmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bağışlanmak

Örnek:

1. Kahkahalarımın çınlayışı o kadar berraktı ki her kusurum affolunuyordu.

1. Kahkahalarımın çınlayışı o kadar berraktı ki her kusurum affolunuyordu.


Lisan : Arapça ʿafv + Türkçe olunmak

Telaffuz : a'ffolunmak