92406 kayıt bulundu.
afal afal
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şaşkın, dağınık, ne yapacağını bilmez
1. Bir top ağzından henüz fırlamış gibi afal ve dağınıktı.
1. Bir top ağzından henüz fırlamış gibi afal ve dağınıktı.
1. şaşkın bir biçimde bakmak
1. Uyku sersemi, kendini toplayamıyor, yüzüme afal afal bakıyor.
1. Uyku sersemi, kendini toplayamıyor, yüzüme afal afal bakıyor.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Şaşkınlıktan sersemleşmek
1. Herifin deli olduğunu anlayınca afalladım da serinkanlılığımı kaybetmedim.
1. Herifin deli olduğunu anlayınca afalladım da serinkanlılığımı kaybetmedim.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Şaşkınlık içinde kalmak, şaşırıp bir şey yapamaz olmak
1. -i , -i , -i , -i , Şaşkınlık içinde bırakmak, birini şaşırıp bir şey yapamaz duruma sokmak
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Afetler
Lisan : Arapça āfāt
Telaffuz : a:fa:tı
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Söz yitimi
Lisan : Fransızca aphasie
1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Övme, takdir, beğenme vb. duyguları belirtmek için söylenen söz, bravo
1. Aferin İsmail, söyle, daha bağırarak söyle!
1. Aferin İsmail, söyle, daha bağırarak söyle!
2. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Öğrencilere verilen beğenme ve takdir kâğıdı
Lisan : Farsça āferīn
Telaffuz : a:ferin
afet istasyonu, doğal afet, tabii afet
1. isim , isim , isim , isim , Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım
1. O yıl su baskınları bir afet gibiydi.
1. O yıl su baskınları bir afet gibiydi.
2. Kıran
3. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Çok kötü
1. Şöhret gibi servetin de afet olduğunu yeni anlıyordum.
1. Şöhret gibi servetin de afet olduğunu yeni anlıyordum.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın
1. Gül yüzlü bir afetti ki her busesi lale.
1. Gül yüzlü bir afetti ki her busesi lale.
5. tıp , tıp , tıp , tıp , Hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk
Lisan : Arapça āfet
Telaffuz : a:fet
1. isim , isim , isim , isim , Afet zamanında yardım ve kurtarma malzemelerinin kolay dağıtılabilmesi için mahallelere yerleştirilen, ısıya, ışığa ve suya dayanaklı konteyner
1. isim , isim , isim , isim , Afete uğramış, afet görmüş kimse
Lisan : Arapça āfet + Farsça -zede
Telaffuz : a:fetzede
1. özür dilemek için söylenen bir söz
2. birisine rahatsızlık verildiğinde söylenen bir seslenme sözü
1. Affedersiniz, size bir şey sormak istiyorum.
1. Affedersiniz, size bir şey sormak istiyorum.
3. yanlış anlaşılma, görgü kurallarına aykırı düşme gibi durumlarda söylenen bir söz
4. karşı çıkmak için söylenen bir söz
1. Affedersiniz, bu ne biçim söz!
1. Affedersiniz, bu ne biçim söz!