92406 kayıt bulundu.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Adından da belli olduğu gibi
1. Halim, adı üstünde sabırlı bir adamdır.
1. Halim, adı üstünde sabırlı bir adamdır.
1. beklenilen, istenilen özelliklere sahip olmayan
2. tercih edilecek özelliklere sahip olan
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Adaletle iş gören, adaletten, doğruluktan ayrılmayan, hakkı yerine getiren, adaletli
1. Milletler tarihte fatihlerden fazla adillere bağlıdırlar.
1. Milletler tarihte fatihlerden fazla adillere bağlıdırlar.
Lisan : Arapça ʿādil
Telaffuz : a:dil
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Zamir
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Hakça
Lisan : Arapça ʿādil + Farsça -āne
Telaffuz : a:dila:ne, l ince okunur
1. isim , isim , isim , isim , Bitlis iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : a:dilcevaz
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Adileşme ihtimali bulunmak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabucak bayağı bir duruma gelmek
Telaffuz : adileşi'vermek
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Adi bir duruma girmek, bayağılaşmak
adım adım, adımbaşı, adım cümlesi, adımsayar, adi adım, hırsız adım, ilk adım, koşar adım, paytak adım, uygun adım, üç adım, kaz adımı
1. isim , isim , isim , isim , Yürümek için yapılan ayak atışlarının her biri
2. Bir ayak atışıyla alınan ve uzunluğu yaklaşık 75 santimetre olan mesafe
3. Girişim, hamle
4. matematik , matematik , matematik , matematik , Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol
5. spor , spor , spor , spor , Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap
6. spor , spor , spor , spor , Ayakta, esas duruşta, bir ayağın türlü yönlerde iki ayak boyu kadar yer değiştirmesi
7. teknik , teknik , teknik , teknik , İki diş arasındaki aralık
1. yürümek için ayağını öne doğru uzatıp basmak
1. Yıllar var ki bu eve tek bir ziyaretçi bile adım atmamıştı.
1. Yıllar var ki bu eve tek bir ziyaretçi bile adım atmamıştı.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bir işe ilk kez girişmek
1. gitmemek, uğramamak
1. Faik Bey artık konağa adımını atmıyor, artık ne Servet Bey'e hatta ne de Cemal'e görünüyordu.
1. Faik Bey artık konağa adımını atmıyor, artık ne Servet Bey'e hatta ne de Cemal'e görünüyordu.
Ön Takı : (bir yere)
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Yavaş yavaş
1. Kusursuz bir senaryoyu adım adım oynuyor.
1. Kusursuz bir senaryoyu adım adım oynuyor.
1. zaman içinde aşama aşama izlemek
1. Kendimiz yaşamamışsak da okumuş, duymuş, tanıklar dinlemiş, yıllarca özgürlüğünü savunmuş bir halkı adım adım izlemiştik.
1. Kendimiz yaşamamışsak da okumuş, duymuş, tanıklar dinlemiş, yıllarca özgürlüğünü savunmuş bir halkı adım adım izlemiştik.
2. bir işi yaparken daha önceki deneyimleri ve kuralları kullanmak
3. gizlice takip etmek
1. Onu yollarda bellerde adım adım izliyorlardı.
1. Onu yollarda bellerde adım adım izliyorlardı.
1. isim , isim , isim , isim , Halk oyunundaki zayıf veya güçlü hareketler ile figürlerin birleşimi
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Birbirine yakın yerlerde, sık aralıklarla
1. Adımbaşı bir nöbetçi.
1. Adımbaşı bir nöbetçi.
Telaffuz : adı'mbaşı
1. rahat davranmasını engellemek amacıyla sürekli olarak denetim altında bulundurmak
2. bir yere girmesine engel olmak