Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
âdembabaya dönmek
Anlamı:

1. malını mülkünü kaybetmek


Âdemci
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , edebiyat , edebiyat , sıfat , sıfat , edebiyat , edebiyat , Âdemcilik yanlısı olan


Âdemcilik
Anlamı:

1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , XX. yüzyılın başında simgeciliğe karşı bir tepki olarak Rusya'da ortaya çıkan bir edebiyat akımı


Özel: Evet

âdemelması
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gırtlak çıkıntısı


ademimerkeziyet
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , toplum bilimi , toplum bilimi , Yerinden yönetim


Lisan : Arapça ʿadem + merkeziyyet

Telaffuz : ade'mimerkeziyet

ademimerkeziyetçi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , toplum bilimi , toplum bilimi , sıfat , sıfat , toplum bilimi , toplum bilimi , Yerinden yönetimci


ademimerkeziyetçilik
Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Yerinden yönetimcilik


ademiyet
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yokluk


Lisan : Arapça ʿademiyyet

âdemiyet
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İnsanlık

2. Adamlık


Lisan : Arapça ādemiyyet

Telaffuz : a:demiyet

âdemoğlu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İnsan

Örnek:

1. Sen de benim gibi âdemoğlunun eline düşseydin, niye böyle ufacık tefecik kaldığımı anlardın.

1. Sen de benim gibi âdemoğlunun eline düşseydin, niye böyle ufacık tefecik kaldığımı anlardın.


Telaffuz : âde'moğlu

adenit
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Ak kan bezi yangısı


Lisan : Fransızca adénite

adese
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Mercek

Örnek:

1. Yaşamayı tatsız, dünyayı mahdut gösteren bu adese bana babamdan mı yadigâr kalmıştı?

1. Yaşamayı tatsız, dünyayı mahdut gösteren bu adese bana babamdan mı yadigâr kalmıştı?

2. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Kovucuk


Lisan : Arapça ʿadese

adet

İlgili Kelimeler:

adedimürettep

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Sayı

Örnek:

1. İşe giren kadınların adedi günden güne çoğalıyor.

1. İşe giren kadınların adedi günden güne çoğalıyor.

2. Tane


Lisan : Arapça ʿaded

âdet

İlgili Kelimeler:

âdetgörmezlik

Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Görenek

Örnek:

1. Bayram tebriği bir güzel âdettir.

1. Bayram tebriği bir güzel âdettir.

2. Alışkanlık

Örnek:

1. Başka karı kocalar gibi ikide bir atışma âdetimiz yoktur.

1. Başka karı kocalar gibi ikide bir atışma âdetimiz yoktur.

3. Topluluk içinde eskiden beri uyulan kural, töre

4. Aybaşı


Lisan : Arapça ʿādet

Telaffuz : a:det

âdet edinmek
Anlamı:

1. bir şeyi alışkanlık ve huy durumuna getirmek

Örnek:

1. Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz.

1. Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz.


âdet görmek
Anlamı:

1. kadın aybaşı olmak


âdet olduğu üzere
Anlamı:

1. alışıldığı gibi


âdet olmak
Anlamı:

1. öteden beri yapılır olmak

Örnek:

1. Paranın üstüne oturmak da biraz tatsız bir âdet olmuştu.

1. Paranın üstüne oturmak da biraz tatsız bir âdet olmuştu.

2. bir şey gelenek durumuna gelmiş olmak

Örnek:

1. Evimize sokacağımız hizmetçinin belediye vesikasını sormamak bizde öteden beri âdet olmuştur.

1. Evimize sokacağımız hizmetçinin belediye vesikasını sormamak bizde öteden beri âdet olmuştur.


âdet yerini bulsun diye
Anlamı:

1. `gerekli görüldüğü için değil, yalnız alışılmış olduğu için` anlamında kullanılan bir söz


âdeta
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Hemen hemen, sanki

Örnek:

1. Yüzümü âdeta cama yapıştırarak her hareketini ilgiyle izliyorum.

1. Yüzümü âdeta cama yapıştırarak her hareketini ilgiyle izliyorum.


Lisan : Arapça ʿādetā

Telaffuz : a:deta:

adetçe
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Sayıca


Telaffuz : ade'tçe

âdetgörmezlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Menopoz


adezyon kuvveti
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Yan yana duran veya sürtünen iki cismin molekülleri arasındaki çekiş kuvveti


adi

İlgili Kelimeler:

adi adım, adi defter, adi ıskarmoz, adi kesir, adi palanga, adi suçlu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Değersiz, kötü, sıradan, hiçbir özelliği olmayan

Örnek:

1. Sonra redingot devri geldi ve redingot içinden yarı uşak, yarı kapı kulu, riyakâr, adi bir nesil türedi.

1. Sonra redingot devri geldi ve redingot içinden yarı uşak, yarı kapı kulu, riyakâr, adi bir nesil türedi.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Aşağılık, alçak

Örnek:

1. Bunlar çok adi ve fena insanlardı.

1. Bunlar çok adi ve fena insanlardı.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bayağı

Örnek:

1. Büyük bir nefretle bu adi yalanı reddederim.

1. Büyük bir nefretle bu adi yalanı reddederim.


Lisan : Arapça ʿādī

Telaffuz : a:di:

adı (bile) olmamak
Anlamı:

1. değeri olmamak

Örnek:

1. Bir baş soğanın da adı mı olurmuş?

1. Bir baş soğanın da adı mı olurmuş?