Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
abandırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abandırmak işi


abandırmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Bir kimsenin bir yere veya bir kimseye yaslanmasını sağlamak

2. Bir hayvanı yere çöktürmek


abandone
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Boks sporunda dövüşemeyecek duruma gelen boksörün karşılaşmayı yarıda bırakması

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Herhangi bir olay karşısında çaresiz duruma düşme


Lisan : Fransızca abandonné

abandone etmek
Anlamı:

1. spor , spor , spor , spor , dövüşemeyecek duruma getirmek, sersemletmek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bunaltmak, sıkıntı içine sokmak


abandone olmak
Anlamı:

1. spor , spor , spor , spor , dövüşemeyecek duruma gelmek, sersemlemek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bunalmak, sıkıntı içinde bulunmak


abani
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle sarık, bohça, kundak ve yorgan yüzü yapımında kullanılan, zemini beyaz, üzerinde safran renginde nakışlar bulunan ipek kumaş

Örnek:

1. Bursa abanisi.

1. Bursa abanisi.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu kumaştan yapılmış

Örnek:

1. Yalnız sarı cübbeli, abani sarıklı, peykede bağdaş kurmuş bir cüce vardı ki onu tanımadı.

1. Yalnız sarı cübbeli, abani sarıklı, peykede bağdaş kurmuş bir cüce vardı ki onu tanımadı.


Telaffuz : a:ba:ni

abanın kadri yağmurda bilinir
Anlamı:

1. `bir şeyin gerçek değeri ona gereksinim duyulduğunda anlaşılır` anlamında kullanılan bir söz


abanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abanma işi


abanıverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abanıvermek işi


abanıvermek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Ansızın, çabucak abanmak


Telaffuz : abanı'vermek

abanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abanmak işi


abanmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmak

Örnek:

1. Efendi, sen de ne üstüme abanıyorsun?

1. Efendi, sen de ne üstüme abanıyorsun?

2. Bir yere veya bir kimseye yaslanmak, dayanmak

Örnek:

1. Baba, 'ya Allah' nidası ile yerinden zorla, oğluna abanarak kalktı.

1. Baba, 'ya Allah' nidası ile yerinden zorla, oğluna abanarak kalktı.

3. argo , argo , argo , argo , Birine yük olarak onun sırtından geçinmeye çalışmak

4. argo , argo , argo , argo , Bir şeyin veya bir kimsenin üzerine çöküp çullanmak

Örnek:

1. İki herif zavallıya abanıyorlar.

1. İki herif zavallıya abanıyorlar.

5. spor , spor , spor , spor , Boksta karşılaşma sırasında rakibine yaslanmak

6. spor , spor , spor , spor , Futbolda topa olanca gücüyle vurmak


abanoz
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abanozgillerden, sıcak ülkelerde yetişen, kerestesinden yararlanılan birçok ağacın ortak adı

2. Bu ağacın ağır, sert ve siyah renkli tahtası

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu tahtadan yapılmış

Örnek:

1. Tunç işlemeli küçücük bir abanoz masa üzerinde açık bırakılmış bir kitap gördü.

1. Tunç işlemeli küçücük bir abanoz masa üzerinde açık bırakılmış bir kitap gördü.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Koyu, parlak siyah

5. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan


Lisan : Yunanca

abanoz gibi
Anlamı:

1. çok sert

Örnek:

1. Abanoz gibi tahta.

1. Abanoz gibi tahta.

2. kapkara


abanoz kesilmek
Anlamı:

1. sertleşerek dayanıklılığı artmak

2. kirden dolayı matlaşmak, rengini kaybetmek


Ön Takı : (bir şey)

abanozgiller
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , İki çeneklilerden, sıcak ülkelerde yetişen bir bitki familyası


abanozlaşıverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abanozlaşıvermek durumu


abanozlaşıvermek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabucak abanozlaşmak


abanozlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abanozlaşmak durumu


abanozlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ağaç gibi maddeler suda uzun süre kalarak kararmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Güneşte uzun süre kalarak kararmak, matlaşmak, sertleşmek


abanozlaştırabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abanozlaştırabilmek işi


abanozlaştırabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Abanozlaştırma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Abanozlaştırmaya gücü yetmek


abanozlaştırıverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abanozlaştırıvermek işi


abanozlaştırıvermek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çabucak abanozlaşmasını sağlamak


abanozlaştırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abanozlaştırmak işi