Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
züğürt tesellisi
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Kötü sonuçlanmış bir işte, çok önemsiz iyi bir yan bularak sevinme

Örnek:

1. Bu da züğürt tesellisi gibi bir şey.

1. Bu da züğürt tesellisi gibi bir şey.


züğürtleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Züğürtlemek işi


züğürtlemek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Parasız, meteliksiz kalmak, züğürt duruma gelmek

Örnek:

1. Züğürtledim, dedin. Senden para, hediye, şu bu, isterim diye mi, korktun?

1. Züğürtledim, dedin. Senden para, hediye, şu bu, isterim diye mi, korktun?


züğürtleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Züğürtleşmek işi


züğürtleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Züğürt durumuna gelmek


züğürtlük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Parasızlık, parasız kalma durumu, meteliksizlik


Zühal
Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Satürn


Özel: Evet

Lisan : Arapça zuḥal

Zühre
Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Çoban Yıldızı


Özel: Evet

Lisan : Arapça zuhre

zührevi hastalık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Frengi, belsoğukluğu vb. cinsel ilişkilerle bulaşan hastalık


zührevi hastalıklı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Zührevi hastalığı olan


züht
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , Takva


Lisan : Arapça zuhd

zühul
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İş çokluğu veya dalgınlık sebebiyle yanılma, geciktirme, ihmal etme


Lisan : Arapça ẕuhūl

Telaffuz : zühu:lü

zuhur
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Ortaya çıkma, görünme, belirme, baş gösterme, meydana çıkma

Örnek:

1. Meclis azaları meyanından aykırı birtakım prensiplere temayül gösterenler zuhura başlamıştı.

1. Meclis azaları meyanından aykırı birtakım prensiplere temayül gösterenler zuhura başlamıştı.


Lisan : Arapça ẓuhūr

Telaffuz : zuhu:ru

zuhur etmek
Anlamı:

1. ortaya çıkmak, görünmek, belirmek

Örnek:

1. Hünerlerinizin inceliklerini, güzelliklerini anlamak için mütehassıslar zuhur etti.

1. Hünerlerinizin inceliklerini, güzelliklerini anlamak için mütehassıslar zuhur etti.


zuhurat
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Gerçekleşeceği düşünülmeyen, hesapta olmayan, umulmadık, olağan dışı olgular

Örnek:

1. Benim oraya gitmem zuhurata bağlıdır.

1. Benim oraya gitmem zuhurata bağlıdır.


Lisan : Arapça ẓuhūrāt

Telaffuz : zuhu:ra:tı

zuhuri

İlgili Kelimeler:

zuhuri kolu

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Orta oyununda taklitçi


Lisan : Arapça ẓuhūrī

Telaffuz : zuhu:ri:

zuhuri kolu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Orta oyunu takımı

Örnek:

1. Çayır'da da Kavuklu Hamdi'nin zuhuri koluna rastlanabilir.

1. Çayır'da da Kavuklu Hamdi'nin zuhuri koluna rastlanabilir.


zükâm
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , tıp , tıp , isim , isim , eskimiş , eskimiş , tıp , tıp , Nezle


Lisan : Arapça zukām

Telaffuz : zükâ:mı

zül
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Alçalma, düşkünlük

2. Ayıplanacak şey

Örnek:

1. Böyle bir kitaptan bahsetmek benim için zül, muharriri için de bir şereftir.

1. Böyle bir kitaptan bahsetmek benim için zül, muharriri için de bir şereftir.


Lisan : Arapça ẕull

zül saymak (veya addetmek)
Anlamı:

1. bir olay veya sözü küçültücü, alçaltıcı, aşağılayıcı olarak değerlendirmek


zula
Anlamı:

1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Kaçak ve yasak şeylerin saklandığı gizli yer


Telaffuz : zu'la

zula etmek
Anlamı:

1. çalmak, aşırmak

2. gizlemek, saklamak


zuladan
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Gizlice


Telaffuz : zula'dan

zülal
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Saf, tatlı su


Lisan : Arapça zulāl

Telaffuz : züla:li, l ince okunur

zulaya atmak
Anlamı:

1. bir şeyi gizli bir yere koymak