ziyankârlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ziyankâr olma durumu

Örnek:

1. Babanın hazineleri olsa sizin ziyankârlığınıza yetişmez, dedi.

1. Babanın hazineleri olsa sizin ziyankârlığınıza yetişmez, dedi.

ziyansız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Zararsız

ziyaret

İlgili Kelimeler:

ziyaret yeri, bayram ziyareti, iadeiziyaret

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme

Örnek:

1. Haftada iki gece ziyaretine giderdik.

1. Haftada iki gece ziyaretine giderdik.

2. Bir yeri görmeye gitme

Lisan : Arapça ziyāret

Telaffuz : ziya:ret

ziyaret etmek

Anlamı:

1. birini görmeye gitmek

Örnek:

1. Sporcular da birbirlerini sık sık ziyaret etsinler.

1. Sporcular da birbirlerini sık sık ziyaret etsinler.

2. bir yeri görmeye gitmek

ziyaret yeri

Anlamı:

1. Hayır işlemek veya saygı göstermek için gidilen yer, ziyaretgâh

ziyaretçi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ziyaret eden, ziyarete giden kimse

Örnek:

1. Hatırı sayılır ziyaretçilerine, İstanbul'a ipekli kumaş götürmek izni verirdi.

1. Hatırı sayılır ziyaretçilerine, İstanbul'a ipekli kumaş götürmek izni verirdi.

ziyaretçilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ziyaretçi olma durumu

ziyaretgâh

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Ziyaret yeri

Lisan : Arapça ziyāret + Farsça -gâh

Telaffuz : ziya:retgâ:hı

ziyasız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Işıksız

Örnek:

1. Yorgun dağları, ziyasız yalıları, bülbülsüz koruları mor ve serin sis örtüyordu.

1. Yorgun dağları, ziyasız yalıları, bülbülsüz koruları mor ve serin sis örtüyordu.

ziyasızlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Işıksızlık

ziynet

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Süs, bezek

Örnek:

1. Samimi bir kalabalık, zamanımıza ziynet olan benzersiz şairi görmekten, dinlemekten âdeta sarhoştu.

1. Samimi bir kalabalık, zamanımıza ziynet olan benzersiz şairi görmekten, dinlemekten âdeta sarhoştu.

Lisan : Arapça zīnet

zıypak

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Kaygan

zloti

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Polonya para birimi

Lisan : Pol. zloty

Telaffuz : l ince okunur

Zn

Anlamı:

1. kimya , kimya , kimya , kimya , Çinko elementinin simgesi

Zodyak

Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Gök küresinde Koç, Boğa, İkizler, Yengeç, Aslan, Başak, Terazi, Akrep, Yay, Oğlak, Kova, Balık takımyıldızlarının eşit aralıklarla dağıldığı kuşak, Burçlar Kuşağı

Özel: Evet

Lisan : Fransızca zodiaque

Telaffuz : zodyağı

zoka

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Büyük balıkları tutmakta kullanılan, küçük balık biçiminde, ucu iğneli kurşun parçası

2. argo , argo , argo , argo , Aldatıcı şey, tuzak, hile

Lisan : Rumca

Telaffuz : zo'ka

zokayı yutmak

Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , aldatılıp zarara sokulmak

zom

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok sarhoş

2. argo , argo , argo , argo , Olgun (kimse)

zom olmak

Anlamı:

1. çok sarhoş olmak

zombi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hortlak

2. Uykusuzluktan, yorgunluktan serseme dönmüş kimse

Lisan : İngilizce zombie

zombileşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zombileşmek durumu

zombileşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Zombi durumuna gelmek

zombilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zombi olma durumu

zona

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Deride, sinirler boyunca, özellikle gövde, bacak ve yüzde birtakım ağrılı fiskelerle beliren, mikroplu bir hastalık

Lisan : Latince

Telaffuz : zo'na

Zonguldak

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

Özel: Evet

Telaffuz : zo'nguldağı