92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Alt
2. Aşağı
Lisan : Farsça
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bıktırıcı ve sürekli bir ses çıkararak
1. Bütün gün zır zır ağlar.
1. Bütün gün zır zır ağlar.
1. bağlaç , bağlaç , bağlaç , bağlaç , Çünkü
1. Yeter ki şu ikramiyeli çikolatalardan vazgeçiniz. Zira görüyorum ki merakınız günden güne artıyor.
1. Yeter ki şu ikramiyeli çikolatalardan vazgeçiniz. Zira görüyorum ki merakınız günden güne artıyor.
Lisan : Farsça zīrā
Telaffuz : zi:ra:
kuru ziraat, sulu ziraat
1. isim , isim , isim , isim , Tarım
1. El işlerini, bilhassa ziraatı münasip buldu.
1. El işlerini, bilhassa ziraatı münasip buldu.
Lisan : Arapça zirāʿat
Telaffuz : zira:at
zirai işletme
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tarımsal
Lisan : Arapça zirāʿī
Telaffuz : zira:i:
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aşırı deli, çılgın
1. Deli olmalıydı bu herif, zırdeli olmalıydı.
1. Deli olmalıydı bu herif, zırdeli olmalıydı.
Telaffuz : zı'rdeli
borda zırhı
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Savaşlarda ok, kılıç, süngü vb. silahlardan korunmak için giyilen, demir ve tel levhalardan yapılmış giysi
1. Demir halkalardan örülmüş zırh, o soğukta Bünyamin'in yüzüne yapışıverdi.
1. Demir halkalardan örülmüş zırh, o soğukta Bünyamin'in yüzüne yapışıverdi.
2. Savaş gemilerinin veya bazı araçların dışına kaplanılan çelik levha
3. Herhangi bir yeri, aracı vb.ni kuvvetlendiren, zararlı etkilerden koruyan özel madde
Lisan : Farsça zirih
1. -i , -i , -i , -i , Zırhla kaplamak
2. Zırh giydirmek
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kuvvetlendirip sağlamlaştırmak
1. Tehlikenin artması harp edeni içinden zırhlandırıyor, maddeye ancak sulh karşı koyabilir.
1. Tehlikenin artması harp edeni içinden zırhlandırıyor, maddeye ancak sulh karşı koyabilir.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Zırh giymek
2. Zırh kuşatılmak
zırhlı araç, zırhlı balık, zırhlı başlılar, zırhlı birlik, zırhlı güç, zırhlı kuvvet, zırhlı yayın
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Zırh giymiş veya zırh kaplanmış
1. Garp'ın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar / Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
1. Garp'ın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar / Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
2. isim , isim , isim , isim , Büyük bir bölümü mermilere ve uçak bombalarına karşı bir zırhla korunmuş, genellikle büyük tonajlı açık deniz gemisi
1. 5-18 Mart muharebesi bizim zaferimizle bitmişti, düşman zırhlılarının canına okumuşuz.
1. 5-18 Mart muharebesi bizim zaferimizle bitmişti, düşman zırhlılarının canına okumuşuz.
1. isim , isim , isim , isim , Savaşta veya savaş dışında güvenliği sağlamak için zırh ile kaplanmış araç
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Zırhlı yayın
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Omurgalı hayvanlardan amfibyumların bir takımı
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Hareket yeteneği yüksek, ateş gücüne sahip, zırhla korunan savaş araçlarıyla donatılmış silahlı kara kuvveti, zırhlı güç, zırhlı kuvvet
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Zırhlı birlik
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Zırhlı birlik
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kemikli balıklar takımının yayın balığıgiller familyasından bir tür balık, zırhlı balık