Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
zıp

İlgili Kelimeler:

zıpçıktı, zıpzıp, zıp zıp

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zıplayan veya birdenbire fırlayan bir şeyin hareketi veya çıkardığı ses


zıp diye çıkmak
Anlamı:

1. beklenmeyen bir zamanda ortaya çıkmak


zıp zıp
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , `Çok sevinmek` anlamındaki zıp zıp zıplamak deyiminde geçen bir söz


zıpçıktı
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Görgüsüz, fırsatçı kimse

Örnek:

1. Bu kadar milyon nasıl olur da bu eğlenceler zıpçıktısına milyonlar yağdırır?

1. Bu kadar milyon nasıl olur da bu eğlenceler zıpçıktısına milyonlar yağdırır?

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Türedi

Örnek:

1. Bu devir kâtipliğin itibardan düştüğü devirdir; halk arasında sünepe kâtip, zıpçıktı kâtip gibi tabirler kullanılır.

1. Bu devir kâtipliğin itibardan düştüğü devirdir; halk arasında sünepe kâtip, zıpçıktı kâtip gibi tabirler kullanılır.


zıpçıktılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zıpçıktı olma durumu

2. Türedilik


zıpır
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , sıfat , sıfat , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Şımarık ve delice tavırlı, hareketlerinde ölçüsüz, delişmen, zırtapoz, zirzop

Örnek:

1. Mesrure, zıpır bir oğlanla karşısına çıkmaktan çekinmiyor, herkes bana ne der diye düşünmüyor.

1. Mesrure, zıpır bir oğlanla karşısına çıkmaktan çekinmiyor, herkes bana ne der diye düşünmüyor.


zıpırca
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Zıpıra yaraşır biçimde, delişmence, zirzopça, zırtapozca


Telaffuz : zıpı'rca

zıpırlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zıpır olma durumu, delişmenlik, zirzopluk, zırtapozluk


zıpka
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Karadeniz kıyısı halkının giydiği dar paçalı potur

Örnek:

1. Karşı kahvenin çırağı bacağındaki zıpkasını örten futasıyla dört kahve getirdi.

1. Karşı kahvenin çırağı bacağındaki zıpkasını örten futasıyla dört kahve getirdi.


Telaffuz : zı'pka

zıpkın

İlgili Kelimeler:

çatal zıpkın

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Büyük balıkları vurup çekmeye yarayan ucu çengelli mızrak


zıpkıncı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zıpkınla balık avlayan kimse


zıpkıncılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zıpkıncı olma durumu


zıpkınlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zıpkınlamak işi


zıpkınlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Zıpkınla vurmak


zıpkınlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zıpkınlanmak işi


zıpkınlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Zıpkınlamak işi yapılmak


zıplama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zıplamak işi

Örnek:

1. Eşyanın üstüne çıkıp basmaya, üstünde zıplamaya başladık.

1. Eşyanın üstüne çıkıp basmaya, üstünde zıplamaya başladık.


zıplamak fiil

İlgili Kelimeler:

atlaya zıplaya, hoplaya zıplaya

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir yere çarpıp yukarı fırlamak

Örnek:

1. İhtiyar profesörün elinde tuttuğu silindir, canlı bir mahluk gibi zıpladı.

1. İhtiyar profesörün elinde tuttuğu silindir, canlı bir mahluk gibi zıpladı.

2. Sevinçten veya oyun yapmak için bulunduğu yerde havaya doğru fırlamak

Örnek:

1. Küçük köpek ince sevinç çığlıkları çıkarıyor, zıplıyor, havlıyor, atılıyordu.

1. Küçük köpek ince sevinç çığlıkları çıkarıyor, zıplıyor, havlıyor, atılıyordu.


zıplatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zıplatmak işi


zıplatmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Zıplama işini yaptırmak, hoplatmak, sıçratmak


zıplayabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zıplayabilmek işi


zıplayabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Zıplama ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Zıplama becerisi bulunmak


zıplayış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zıplama işi


zıppadak
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Beklenilmeyen, uygun olmayan bir sırada

Örnek:

1. Zıppadak içeri giriverdi.

1. Zıppadak içeri giriverdi.


Telaffuz : zı'ppadak

zıpzıp
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilye

Örnek:

1. Ben dünyadan bihaber bir çocuğum / Kayıp zıpzıplarımı arıyorum

1. Ben dünyadan bihaber bir çocuğum / Kayıp zıpzıplarımı arıyorum

2. Bir yerinden lastik bir bağla asılmış, içi talaş dolu hafif bir top olan çocuk oyuncağı