92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Palamut balığının iki kilodan ağır olanı
Telaffuz : zinda'ndelen
zinde kuvvet
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dinç, canlı, diri, sağlam
1. Gerçi bıyıkları kırlaşmış ise de vücudu zinde.
1. Gerçi bıyıkları kırlaşmış ise de vücudu zinde.
Lisan : Farsça zinde
1. isim , isim , isim , isim , Taze kuvvet
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Güçlü, donanımlı, yıpranmamış, etkili kişi veya kurum
1. genç ve diri kalmasını sağlamak
1. İçim ürperiyor, ürpertinin beni zinde tutacağına inanıyorum.
1. İçim ürperiyor, ürpertinin beni zinde tutacağına inanıyorum.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tanrı'ya ve ahirete inanmayan (kimse)
1. Nazarında herkes zındıktı, hırsızdı, yalancıydı.
1. Nazarında herkes zındıktı, hırsızdı, yalancıydı.
Lisan : Arapça zindīḳ
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Birdenbire ve sarsıntıyla
1. Elli metre kadar yürüdük, birkaç egzoz gürültüsü çıkarıp zıngadak durdum.
1. Elli metre kadar yürüdük, birkaç egzoz gürültüsü çıkarıp zıngadak durdum.
Telaffuz : zı'ngadak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Zangırdamak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Elden çıkmak
1. Borcu ödemeyince de bizim tarlalar teker tüker zıngıldadı, gitti.
1. Borcu ödemeyince de bizim tarlalar teker tüker zıngıldadı, gitti.
1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Asla
1. Fakat adını zinhar benden öğrenemeyeceksin.
1. Fakat adını zinhar benden öğrenemeyeceksin.
Lisan : Farsça zinhār
Telaffuz : zi'nhar
1. isim , isim , isim , isim , `Birdenbire durmak` anlamındaki zınk diye durmak deyiminde geçer
1. Askerî bir cip, Camekân Sokağı'nı sarsıla sarsıla geçti, apartmanın kapısı önünde zınk diye durdu.
1. Askerî bir cip, Camekân Sokağı'nı sarsıla sarsıla geçti, apartmanın kapısı önünde zınk diye durdu.
1. birdenbire durmak
1. Askerî bir cip, Camekân Sokağı'nı sarsıla sarsıla geçti, apartmanın kapısı önünde zınk diye durdu.
1. Askerî bir cip, Camekân Sokağı'nı sarsıla sarsıla geçti, apartmanın kapısı önünde zınk diye durdu.