92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Zeytin rengi
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan
Lisan : Arapça zeytūnī
Telaffuz : zeytu:ni:
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ölmek, gebermek
1. Kulağından tutup atarız içeriye, zıbarana kadar kalır orada.
1. Kulağından tutup atarız içeriye, zıbarana kadar kalır orada.
2. hakaret yollu , hakaret yollu , hakaret yollu , hakaret yollu , Uyumak, çok içip sızmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gülünç olacak derecede kısa ve dar giyinmiş olan
2. isim , isim , isim , isim , Yersiz ve zamansız davranışları olan kimse
1. Nereden bulmuştu bu zibidiyi?
1. Nereden bulmuştu bu zibidiyi?
1. isim , isim , isim , isim , Bebeklere iç çamaşırı olarak giydirilen, ince pamukludan kısa ve kollu giysi
2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Kolsuz kadın giysisi
1. sinirlendirmek, sinirini bozmak
1. Niçin babanın zıddına basıyorsun evladım?
1. Niçin babanın zıddına basıyorsun evladım?
2. Yalnız akrep kuyruğu gibi bükülmüş pomatlı ibrişim bıyıklar zıddıma gidiyor.
2. Yalnız akrep kuyruğu gibi bükülmüş pomatlı ibrişim bıyıklar zıddıma gidiyor.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Karşıtlık
1. Sasanlılarla İran'ın Üsküdar'a kadar gelişi ve Filistin'e kadar yürüyüşü bu zıddiyetin son haddini gösterir.
1. Sasanlılarla İran'ın Üsküdar'a kadar gelişi ve Filistin'e kadar yürüyüşü bu zıddiyetin son haddini gösterir.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Geçimsizlik, çekemezlik, birbini sevmeme
Lisan : Arapça żiddiyyet
1. gerdeğe girmek
1. Zifafa girdiği gece kaynatası ölüverdi.
1. Zifafa girdiği gece kaynatası ölüverdi.
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Sarıağı
dili zifir
1. isim , isim , isim , isim , Tütün dumanının bıraktığı yağlı ve siyah kir
1. Bıyıklarının ortası belli ki tütün zifirinden kınalı bir renk almıştı.
1. Bıyıklarının ortası belli ki tütün zifirinden kınalı bir renk almıştı.
Lisan : Arapça zefīr
zifirî karanlık
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok koyu
1. Zifirî siyah üstüne iki tane açık, iki tane de orta koyulukta dört renk serpildi mi gözlerimiz derhâl şahlanıyor.
1. Zifirî siyah üstüne iki tane açık, iki tane de orta koyulukta dört renk serpildi mi gözlerimiz derhâl şahlanıyor.
Lisan : Arapça zefīrī
Telaffuz : zifi:ri:
1. isim , isim , isim , isim , Çok koyu karanlık
1. Sanki o saniye gözlerime perde inmiş de her taraf zifirî karanlık olmuş.
1. Sanki o saniye gözlerime perde inmiş de her taraf zifirî karanlık olmuş.
1. isim , isim , isim , isim , Yerden sıçrayan çamur
1. Otomobiller korna çalarak, etrafa zifoslar saçarak kayıp geçiyorlardı.
1. Otomobiller korna çalarak, etrafa zifoslar saçarak kayıp geçiyorlardı.
2. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Yararsız, boş
Lisan : Rumca
1. isim , isim , isim , isim , Katran ve diğer organik maddelerin buharlaşmasından veya damıtılmasından elde edilen, kolay kırılan, az ısı ile eriyen, katı, siyah, parlak madde, karasakız
1. Sağ elinin iki parmağı sigara ziftinden kararmıştı.
1. Sağ elinin iki parmağı sigara ziftinden kararmıştı.
Lisan : Arapça zift