92406 kayıt bulundu.
zevalî saat
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Zeval ile ilgili
Lisan : Arapça zevālī
Telaffuz : zeva:li:
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Öğle vakti 12.00'yi başlangıç olarak alan saat
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yok olmayan, ortadan kalkmayan, bitmeyen, kalımlı
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kişiler, zatlar
1. Gazetenin, mutat zevat adını verdiği arkadaşlarımız ki daima Atatürk'ün yanında bulunurlar.
1. Gazetenin, mutat zevat adını verdiği arkadaşlarımız ki daima Atatürk'ün yanında bulunurlar.
Lisan : Arapça ẕevāt
Telaffuz : zeva:tı
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Koca
Lisan : Arapça zevc
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Karı
1. Zevcesinden aldığı yüz kızartıcı mektuplar alenen nasıl okunur ve neler anlatılır?
1. Zevcesinden aldığı yüz kızartıcı mektuplar alenen nasıl okunur ve neler anlatılır?
Lisan : Arapça zevce
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Ergime
Lisan : Arapça ẕevebān
Telaffuz : zeveba:n
zevk ehli, zevkiselim, zevküsefa, ehlizevk
1. isim , isim , isim , isim , Hoşa giden veya çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu, haz
1. İçtik bu nadir içkiyi yıllarca kanmadık / Bir böyle zevke tek bir ömür yetmiyor yazık
1. İçtik bu nadir içkiyi yıllarca kanmadık / Bir böyle zevke tek bir ömür yetmiyor yazık
2. Güzeli çirkinden ayırt etme yetisi, beğeni
3. Tat, lezzet
1. Batı edebiyatında şarap içmekten, onun zevkinden hiç bahsedilmez.
1. Batı edebiyatında şarap içmekten, onun zevkinden hiç bahsedilmez.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Eğlence
1. Su gibi para harcıyor, zevkine zevk, rahatına rahat katıyor.
1. Su gibi para harcıyor, zevkine zevk, rahatına rahat katıyor.
Lisan : Arapça ẕevḳ
1. hoşlanmak, beğenmek
1. Yılan gibisin, insanları sokmaktan zevk alırsın.
1. Yılan gibisin, insanları sokmaktan zevk alırsın.
Ön Takı : (bir şeyden)
1. isim , isim , isim , isim , Güzel veya çirkin hükmünü verdiren duyguya sahip, zevkli (kimse), ehlizevk
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Zevk bakımından
1. Kafaca, ruhça, zevkçe, terbiyece eski adam diyebileceğimiz bir örnek alınız.
1. Kafaca, ruhça, zevkçe, terbiyece eski adam diyebileceğimiz bir örnek alınız.
1. yalnız kendi eğlencesini düşünmek
1. Terfi ümidinde olmadıklarından resmî işlere ehemmiyet vermezler, zevklerine bakarlardı.
1. Terfi ümidinde olmadıklarından resmî işlere ehemmiyet vermezler, zevklerine bakarlardı.
1. zevkini çıkarmak
1. Hem kitap okumak hem de ağabeyimle birlikte bulmaca çözmek zevkine erdim.
1. Hem kitap okumak hem de ağabeyimle birlikte bulmaca çözmek zevkine erdim.