92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Siyah ırktan olan kimse, siyahi
1. Avrupalılar arasında bizi zenci gibi kara zannedenler varmış.
1. Avrupalılar arasında bizi zenci gibi kara zannedenler varmış.
Lisan : Arapça zencī
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Zampara
Lisan : Farsça zen + dost
1. isim , isim , isim , isim , Zamparalık
1. Hatta bir gecelik zendostlukta bile temkin ve ketumiyet severim.
1. Hatta bir gecelik zendostlukta bile temkin ve ketumiyet severim.
zengin ekmek, zengin erki, zengin kafiye, gönlü zengin, harp zengini
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Parası, malı çok olan, varlıklı, varsıl, variyetli, fakir, yoksul karşıtı
1. Hepsini birden istemek / Yersiz / Zamanı var / Biz zengin değiliz
1. Hepsini birden istemek / Yersiz / Zamanı var / Biz zengin değiliz
2. Yararlı veya kendisinden beklenilen, istenilen nitelikleri çok olan
1. Zengin bir dil. Zengin bir kitaplık. Zengin bir anlatım.
1. Zengin bir dil. Zengin bir kitaplık. Zengin bir anlatım.
3. Verimli
1. Zengin bir doğa.
1. Zengin bir doğa.
4. Gösterişli
1. Zengin bir giysi.
1. Zengin bir giysi.
5. Çok, bol
1. Türk tiyatro tarihi üzerinde çalışanlar için zengin malzeme ihtiva eden metni burada yayınlarken sadece bir iki noktaya işaret etmekle yetineceğim.
1. Türk tiyatro tarihi üzerinde çalışanlar için zengin malzeme ihtiva eden metni burada yayınlarken sadece bir iki noktaya işaret etmekle yetineceğim.
Lisan : Farsça sengīn
1. `zengin, para gücüyle güçlükleri yenerken yoksul, parasızlık yüzünden en kolay işi bile başaramaz` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , İçine çeşitli vitaminlerin eklendiği, kepeği alınmamış ekmek
1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Varsıl erki
1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Dizelerdeki uyaklarda ikiden çok ses arasındaki uyumluluk
1. çok mal ve para edinmek
1. Göksel'in nasıl zengin olduğunu düşünmen yeter.
1. Göksel'in nasıl zengin olduğunu düşünmen yeter.
1. birinin zenginliğinden çok söz etmenin gereksizliğini, yersizliğini belirtmek için söylenen bir söz
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Zengin duruma gelmek
1. Şatafatsız bir muamele sayesinde Ali Bey zenginlenmiş.
1. Şatafatsız bir muamele sayesinde Ali Bey zenginlenmiş.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Zengin duruma gelmek, mallanmak
1. -i , -i , -i , -i , Zengin duruma getirmek, zenginleşmesini sağlamak
1. Edebiyatı zenginleştiren genellikle bu tür, baştan çıkmış yazarlardı.
1. Edebiyatı zenginleştiren genellikle bu tür, baştan çıkmış yazarlardı.
gönlü zenginlik
1. isim , isim , isim , isim , Zengin olma durumu, varlıklılık
1. Dünya zenginliğine, bolluğuna, zenginlik ve bolluk katıyoruz.
1. Dünya zenginliğine, bolluğuna, zenginlik ve bolluk katıyoruz.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kadın
1. Zenne çorabı.
1. Zenne çorabı.
2. tiyatro , tiyatro , tiyatro , tiyatro , Orta oyununda veya Karagöz'de kadın rolüne çıkan erkek oyuncu
Lisan : Farsça zenāne
1. isim , isim , isim , isim , Zenne rolü
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kadınlara yarar (eşya)
1. tiyatro , tiyatro , tiyatro , tiyatro , orta oyununda erkek oyuncu, kadın rolüne çıkmak