92406 kayıt bulundu.
1. durum kızışmak
1. Gayri zemberek kuruldu. Söz kâr etmez bunlara.
1. Gayri zemberek kuruldu. Söz kâr etmez bunlara.
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Atkuyruğu
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Yeniçerilerin zemberek kullananı
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Zembereği olan
1. Zemberekli saat.
1. Zemberekli saat.
zembil otu
1. isim , isim , isim , isim , Hasırdan örülmüş saplı torba
1. Evin sabah alışverişini yapmış, elimde zembil, çarşıdan dönüyorum.
1. Evin sabah alışverişini yapmış, elimde zembil, çarşıdan dönüyorum.
Lisan : Arapça zinbīl
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Buğdaygillerden, ayrık otuna benzeyen, çorak yerlerde yetişen bitki (Briza)
zemheri zürefası
1. isim , isim , isim , isim , Kara kış
Lisan : Arapça zemherīr
1. isim , isim , alay yollu , alay yollu , isim , isim , alay yollu , alay yollu , Kışın ince giysi ile gezen kimse
1. Çünkü mangal bile yakılmadığı için zemheri zürefası gibi tiril tiril titriyordum.
1. Çünkü mangal bile yakılmadığı için zemheri zürefası gibi tiril tiril titriyordum.
zemin katı, hemzemin, ıslak zemin
1. isim , isim , isim , isim , Taban, döşeme, yer
1. Kırmızı bir zemin üstünde bir sürü insan, havada uçan beyaz bir kuşa bakıyorlardı.
1. Kırmızı bir zemin üstünde bir sürü insan, havada uçan beyaz bir kuşa bakıyorlardı.
2. Kumaş, süslü kâğıt, halı, yer muşambası, tablo vb. desenli nesnelerde, biçimlerin üzerinde yer aldığı renk
1. Zemini mavi bir halı. Zemini beyaz bir basma.
1. Zemini mavi bir halı. Zemini beyaz bir basma.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Temel, dayanak
1. Asıl sohbet zemini nadide yemek tarifi, köşk ve bahçe tanzimidir.
1. Asıl sohbet zemini nadide yemek tarifi, köşk ve bahçe tanzimidir.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ortam
1. 1908'den önceki zemin ve zamanı göz önüne almalı.
1. 1908'den önceki zemin ve zamanı göz önüne almalı.
5. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Yeryüzü, dünya
Lisan : Farsça zemīn
Telaffuz : zemi:ni
1. isim , isim , isim , isim , Giriş katı
1. Bu da derde deva olamayınca zemin katını bakkal dükkânına tahvil etti.
1. Bu da derde deva olamayınca zemin katını bakkal dükkânına tahvil etti.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Zemini olan
1. Kerpiç duvarlı, toprak zeminli olan bu yere Toprak Palas derlerdi.
1. Kerpiç duvarlı, toprak zeminli olan bu yere Toprak Palas derlerdi.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Yer altı barınağı
1. -i , -i , -i , -i , Yermek, kınamak, kötülemek, çekiştirmek
Lisan : Arapça ẕemm + Türkçe etmek
Telaffuz : ze'mmetmek
zemzem suyu
1. Kâbe yakınında bulunan bir kuyunun Müslümanlarca kutsal sayılan suyu, zemzem suyu
1. Yavrum, hakkını helal et, ağzıma zemzem getir!
1. Yavrum, hakkını helal et, ağzıma zemzem getir!
Lisan : Arapça zemzem
1. ünlü olsun, adı anılsın diye herkesi iğrendirip kızdıran kötü bir iş yapmak
1. hiçbir suçu veya günahı olmamak
1. Konferansı düzenleyenlerin hepsi zemzem suyuyla mı yıkanmışlar sanki?
1. Konferansı düzenleyenlerin hepsi zemzem suyuyla mı yıkanmışlar sanki?
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Zencefilgillerden, Hindistan ve Malezya'da yetişen, yaklaşık 100 santimetre yüksekliğinde, kamış görünüşünde otsu bir bitki (Zingiber officinale)
2. Bu bitkiden elde edilen ve baharat olarak kullanılan toz
1. Kocaman duvara sırtını vererek üstüne zencefil ve tarçın serpilmiş salep içerlerdi.
1. Kocaman duvara sırtını vererek üstüne zencefil ve tarçın serpilmiş salep içerlerdi.
Lisan : Arapça zencebīl
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bir çeneklilerden, zencefil, kakule, zerdeçal gibi güzel kokulu bitkileri içine alan bir familya