92406 kayıt bulundu.
1. o şey artık gerekli ve yerinde olmaktan çıkmak
2. mevsimi geçmek
Ön Takı : (bir şeyin)
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Eskiden
1. Zamanında bir Kasımpaşalı Hayalî Hafız varmış.
1. Zamanında bir Kasımpaşalı Hayalî Hafız varmış.
2. Tam vaktinde
Telaffuz : zama:nında
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Aradan süre geçtikçe, giderek
1. Basınımızın gelişmesini gözden geçirirsek görürüz ki zamanla konular uzmanlıklar arasında bölüşülür.
1. Basınımızın gelişmesini gözden geçirirsek görürüz ki zamanla konular uzmanlıklar arasında bölüşülür.
Telaffuz : zama'nla
1. -i , -i , -i , -i , Bir konuda en iyi sonucu almak için en iyi, en uygun süreyi belirlemek
2. Bir işin sürdürülmesi için zamanı planlamak
1. -i , -i , -i , -i , Zamanlama ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Zamanlamayı becermek
zamanlı zamansız, art zamanlı, eş zamanlı
1. sıfat , sıfat , müzik , müzik , sıfat , sıfat , müzik , müzik , Zamanı olan
1. Üç zamanlı ölçü.
1. Üç zamanlı ölçü.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Uygun bir zamanda
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Vakitli vakitsiz
1. Onun büyükelçilik konutuna zamanlı zamansız gelip gitmesine aldırış etmiyordu.
1. Onun büyükelçilik konutuna zamanlı zamansız gelip gitmesine aldırış etmiyordu.
zamanlı zamansız
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uygun olmayan bir zamanda yapılan, vakitsiz
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Uygun olmayan bir zamanda
1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Zımbırtı
2. Dost
3. Metres
akzambak, sarızambak, top zambak, nergis zambağı
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Zambakgillerden, 90-100 santimetre yüksekliğinde, güzel ve iri çiçekli, çok yıllık bir süs bitkisi, top zambak (Lilium candidum)
1. Zambakları vazoya yerleştirdim.
1. Zambakları vazoya yerleştirdim.
Lisan : Arapça zanbaḳ
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bir çeneklilerden, çiğdem, lale, soğan, pırasa, zambak vb. bitkileri içine alan bir familya
1. çok çalım yapmak
1. Oğlum subay oldu diye zambırından geçilmiyordu.
1. Oğlum subay oldu diye zambırından geçilmiyordu.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İçyüz
1. Bu sözüyle zamirini dışa vurmuş oldu.
1. Bu sözüyle zamirini dışa vurmuş oldu.
Lisan : Arapça żamīr
Telaffuz : zami:ri
belgisiz zamir, dönüşlü zamir, belirsizlik zamiri, gösterme zamiri, işaret zamiri, kişi zamiri, soru zamiri, şahıs zamiri
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Kişi, dönüşlülük, gösterme, soru ve belirsizlik kavramları vererek varlıkların yerini tutan söz, adıl
1. Onu ya insana verilen özel adla ya da adın yerini tutan bir zamirle gösterir.
1. Onu ya insana verilen özel adla ya da adın yerini tutan bir zamirle gösterir.
Lisan : Arapça żamīr
zamk ağacı, zamk akasyası, zamk hastalığı, zamkıarabi, Arap zamkı, kiraz zamkı
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Akasya, kitre, sütleğen vb. ağaçların kabuklarından sızarak donan, eriyiği yapıştırıcı olarak kullanılan, renksiz veya sarı kırmızımtırak renkte biçimsiz madde
2. Bu maddenin yapıştırıcı olarak kullanılan eriyiği
Lisan : Arapça ṣamġ
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Akasya, mimoza gibi zamk veya reçineli zamka benzeyen maddeler veren okaliptus, zamk akasyası
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Zamk ağacı
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Ağacın veya bitkinin bol miktarda zamk salgılaması sonucu ortaya çıkan hastalık
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Arap zamkı
Lisan : Arapça ṣamġ + ʿarabī
Telaffuz : za'mkıarabi: