92406 kayıt bulundu.
yüzlük birimler bölüğü, beş yüzlük
1. isim , isim , isim , isim , Yüz lira değerinde olan para
2. matematik , matematik , matematik , matematik , On kuralına göre yazılmış bir tam sayıda sağdan sola doğru üçüncü basamak
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yüzü, yüz tanesi bir arada olan
1. Yüzlük paket. Yüzlük deste.
1. Yüzlük paket. Yüzlük deste.
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Yüzden dokuz yüz doksan dokuza kadar olan sayılar bölüğü
çok yüzlülük, eğri yüzlülük, güler yüzlülük, yumuşak yüzlülük
1. isim , isim , isim , isim , Yüzlü olma durumu
yüzme havuzu, yüzme kesesi
1. isim , isim , isim , isim , Yüzmek işi
2. Yüzme sporu
kapalı yüzme havuzu
1. isim , isim , isim , isim , Spor, sağlık ve eğlence amacıyla yapılmış, belirli derinlikleri bulunan, suyla dolu olan yer
1. Gündüz yüzme havuzunda açmadığı bir konuya değinmek gereksinmesi duyuyordu.
1. Gündüz yüzme havuzunda açmadığı bir konuya değinmek gereksinmesi duyuyordu.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Balıklarda, iç organların üzerinde bulunan ve su içinde balığın dengede durmasını sağlayan tek veya iki bölmeli balon biçiminde organ
1. -i , -i , -i , -i , Derisini çıkarmak, derisini soymak
2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Çok para istemek
yüzergezer, yüzer havuz, yüzer top
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kol, bacak, yüzgeç vb. organların özel hareketleriyle su yüzeyinde veya su içinde ilerlemek, durmak
1. Fakat bir gün onu denizde, şu mavi yeşil çizgilenen denizde yüzerken gördüm.
1. Fakat bir gün onu denizde, şu mavi yeşil çizgilenen denizde yüzerken gördüm.
2. Yüzme sporu yapmak
3. Bir sıvının yüzeyinde batmadan durmak
1. Tahta suda yüzer.
1. Tahta suda yüzer.
4. Herhangi bir durumun en aşırı derecesinde olmak
1. Hiçbir kaygının gölgelemediği bir saadet içinde yüzmektedir.
1. Hiçbir kaygının gölgelemediği bir saadet içinde yüzmektedir.
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Dalgalanmak
6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Herhangi bir şeyle üzeri kaplanmak, bir şeye bulanmak
1. Kitaplar toz içinde yüzüyor. Ev pislik içinde yüzüyor.
1. Kitaplar toz içinde yüzüyor. Ev pislik içinde yüzüyor.
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Bir kimsenin onuru, haysiyeti
Telaffuz : yü'zsuyu
1. onurunu sarsacak kadar çok yalvarmak
1. Hâlbuki Emin Efendi, feleğin çemberlerinden geçerek, kâh kuvvetlerin önünde diz çöküp yüzsuyu dökerek, kâh zayıflara çelme vurup tuzak kurarak bu mertebeye ulaşmış.
1. Hâlbuki Emin Efendi, feleğin çemberlerinden geçerek, kâh kuvvetlerin önünde diz çöküp yüzsuyu dökerek, kâh zayıflara çelme vurup tuzak kurarak bu mertebeye ulaşmış.
yüzsüz yüzsüz
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yüzü olmayan
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Utanmaz, sıkılmaz, çekinmez, arsız
1. Arkasından en yüzsüz tulumbacının ağzından çıkamayacak bir küfür daha.
1. Arkasından en yüzsüz tulumbacının ağzından çıkamayacak bir küfür daha.
1. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Utanmaz ve pişkin bir biçimde
1. Başkalarına ait bir rezaletten bahsediliyormuş gibi yüzsüz yüzsüz sırıtmaya başlamıştı.
1. Başkalarına ait bir rezaletten bahsediliyormuş gibi yüzsüz yüzsüz sırıtmaya başlamıştı.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yüzsüz duruma gelmek, yüzsüz olmak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yüzsüzleşme işi yaptırılmak
1. isim , isim , isim , isim , Yüzsüz olma durumu, yüzsüzce davranış
1. Yüzsüzlüğün bu derecesine kimi kızıyor, kimi kahkahalarla gülüyordu.
1. Yüzsüzlüğün bu derecesine kimi kızıyor, kimi kahkahalarla gülüyordu.
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Suçu ve utanılacak bir durumu olmayan (kimse)